111 nolu odada Zarife Teyze,
Gözlerinden süzülen yaşları
Beyaz tülbentin ucuyla silmekte ..
Elinde doktor oğlunun fotoğrafı,
Öpüp koklayıp hasret gidermekte.
Belki ziyarete gelir diye
Her gün sabahın erken saatlerinden
Gün batıncaya kadar umutla
Pencereden bahçe kapısını gözetlemekte.
Yan odadaki Nihal Hanım,
Emekli memur adliyeden.
Ne yazık ki Zarife Teyze’yle aynı kaderi paylaşmış,
Dört evladının yanına da sığamamış.
Bir akşamüstü küçük oğlunun son model arabasıyla,
Bu beyaz iki katlı eve bırakılmış.
.
105 numaradaki Ayla Hanım’ın,
Suratı daima asık hiç gülmüyor.
Gelinin sözüne kanıp oğlunun,
Onu buraya mahkum ettiği günden beri,
Ağzını bir türlü bıçak açmıyor.
102 numaradaki Fatma Nine,
Elinde tesbihi sabır çekiyor.
Yirmi yıldır dört duvar arasında,
Onu buraya terk eden kızından sonra,
Gerçek dostu bulmuş görünüyor.
Huzur evleri gerçekten huzurlu mudur
Yoksa insanlığın intihar ettiği bir çukur mudur
Nasıl bakarsan öyle görürsün
Biraz vicdanın varsa sen de düşünürsün
Hayırlı evlat olasın ki hayır göresin
Sen de sonunda hayırla baş tacı edilesin