RUHUNA EL FATİHA
Leyla’nın yıldırım gözlerinde,
Yalnızlığa paydaş huzmeler…
Mecnun’un yağmur karası gözlerinde,
Bereketlenen niyaz-ı haleler…
Sevdaların kesiştiği bu sarmaşık,
Hangi iklimden kalma nağmeyle
Boy atmış ,bülbülün kan rengi tırnaklarında.
Çöl deniz ,Kaf dağı ne fark eder,
Gönlünü maşuğa yoldaş eden biçarenin,
Yudum yudum sancıyı içine çektiği kırbasında
Ve sonra…
Zaman yorgun bir satıcı,
Dünün uzaklaşan sokak aralarında.
Kenarı işlemeli bohçalara dürülmüş ahlar,
Sen ,ben biz ezgisinin notalarında,
Kimi kısık, kimi çok sesli kırılgan bakışlar
Kader saati acıyı ,ayrılığı vururken,
Son bir hamleyle kıpırdayan
Kenarları oyulmuş sabır.
Çekilen bir fotoğrafa ,
Seni sevdim diye yazılan satır.
Hayat döngüsünün değişmez pusulasında,
İlahi rüzgarla yalpalasa da,
Duayla tutunur yürekler
Ezelden bindirildiği mülteci sandalına
Ve Sonra,
Ondan, bundan geriye kalan da,
Toprağın cömert bağrında,
Merhumun ruhuna ,el Fatiha,