Gaf dağı!
Bazen dalar giderim, sığmaz içim içime
Bambaşka dünyalarda, gezerek dolaşırım
Dertleri unutarak, son verip her acıma ...
Sadece ruhum ile sezerek dolaşırım
Gaf dağını aşarak bulup anka kuşunu
Geçerim bir nefeste Himalya yokuşunu
Yılın dört mevsimini, bahar, yaz, güz kışını
Hava raporlarını bozarak dolaşırım
Renklerin cümbüşünde geçip gök kuşağını
Göklere uzatarak bir buğday başağını
Demir kapıyı kırıp geçerek eşiğini
Önümde ki devleri ezerek dolaşırım
Yıldızlar refakatçi hem gece hem günüme
Kızıl ötesi renkler yön verirken yönüme
Uzaydan göktaşları dökülürken önüme
Onları elmas gibi dizerek dolaşırım
Hayalde ki alemler çok benziyor yurduma
Ondan uzaklaştıkça o koşuyor ardıma
Aldığım her nefesim bedelken on hortuma
Yaktığım sigaraya kızarak dolaşırım
Mikdadî on yıl olmuş yaşın geçti elliyi
Kaptırır mı sihirbaz sana uçan halıyı
Belki diyenler çıkar inanmayın deliyi
Hayal benim değil mi tozarak dolaşırım
Ozan Mikdadî