Tarih boyunca aşk yüzünden delinmeyen dağ  kevgire dönmeyen tepe kalmadı.
İlk edebi dille ebedileşen aşk Ferhat ın aşk dır.
      Bu efsanede anlatıan o dur ki Sultan ın kızkardesine talip olan Ferhat a engel olmak isteyen Sultan Şahinkayası denilen uzaklardak ki dağdan su getirmesini ister,Ferhat dağları delerek su ve künk sesleri şehirden duyulur,oyunla şirin in öldüğü söylenir,Ferhat olduğu yerde Ferhat ın öldüğünü kazı yapılan yerde gören Şirin kendisini boşluğğa bırakarak hayatına son verir ama böyle efsane askın doğumuna sebep olur
      Uğruna can verilen aşkların türlü fedakarlıklar ve acıların göze alındğı aşkların yerinde şimdi yeller esiyor.
      Sevgliye yazılan şiirlerin yapılan besteleirn yerine face te hazır klışeleşmiş hediyi görünümlü çizgiler dürt,göz kırp gibi sinyaller aldı.
      mimar Sinanı bile 50 yaşından sonra Dülgerlikten mimarlığa oradan da halen bile efsanevi eserlerine dönüşen çalışmalarını teknik bilg ve görgüsüne bağlarsanız onun Mihri man Sultan  A OLAN AŞKINDAN BİHABER  olduğuunuz içindir.  O ne aşktır ki yüzüne bakmaya kıyamaz. O  ne aşktır kigün doğumu ve batımını göre hesaplanarak hergün yeni bir doğumun haberini verecek şekilde inlerin cinlerin top oynadığı yerde cami hayratını yapmış ve iki minare arasındaki aşkı ve hergün yenilenen doğumu yapmıştı
      Sevgilinin bir bakışına kesilen kurbanlardan akan kanları bir arada dökülse idi Kızıl ırmak onun yanında ufacık bir çay kaırdı. Sevgili için alınan riskler uçaktan aşağıya paraşütsüz atlayanın riski yanında çerez kalırdı.
      İnsan seciyesi ile aşk a verilen değer arasında doğrudan bir ilinti vardır. İman noktasında zaafiyeti olanların aşkları da küçük yada sanal olur. sanılan aşk la sanla AŞK  arasında bile fark vardır. Aslında sanal olan a aşk demeye dilim bile varmıyor.
       En büyük aşk ilahi olan aşk tır.İnsani aşkın ilahileşmesi kamili mümin noktasında ortaya cıkar.şEMS İLE mEVLANAN IN ARASINAKİ bagımlılık noktasındaki duygunun adı yek pare olarak ilahi aşkın insani  boyut olarak kamili mümine duyulan baglılık olarak acıklanabilinir. Şems in Konyayı terk i dıyar eylemesi,müritlerin mevlenaya karşı içten şiçe kaynamalarının ardın ilahi aşkın,diğelerince kıskanılması diye değerlendirilir.
       Kıskançlık müminler arasında ki güven in ortadan kalkmasına sebep olur. Güven hayatın en önemli zorunlu unsurdur. Sevginin aşk boyutudur. karşılıksız itaat gibi her şartta güveni ortaya koyar.
        Sevda nın yanardağı hali olan aşkı bulduğun yerden yitimeyeceksin,yitirdğin an ın bittiğin an olmaması için işin içine iman giriyor. Yanardağın patlamasını her yürek kaldırabilir mi? Yada her  yürek aşkla tanışmayı haketmiş mi dir?
         Keşke...herkes aşkla tanışmış olsa ..Aşık olduğuna fedakarlığın en riyasızı olan can vermeyi göze alsa  .Am nerde..sanal aşklar sanılan aşklarla günümüzde at başı gidiyor. Sanal aşkta tek tuşla sevgili yok edilirken saılan aşklarda kadehin dibindeki kendi yüzünün yansıması sevgilinin yüz yansıması olarak kabul edielrek saılan aşk yaşanılmış sanılıyor.
         Mimar Sinan ın içinde taşıdıgı yanardağı kim taşırdı YALNIUZLAŞIRKEN ,o sessizliğinde dünyanın sesi olan devasa eserleri nasıl yapar dı?
         Kanuni Hürrem ed duydugu aşkla 3000 e yakın manzumeyi nasıl yazardı. Bu edebi yönünü kanunlaştma hareketinde nasıl kullanırdı.
         Aşk ,anlayana insanın kırbacıdır...İlahi aşka tutuşan ibadetin de ierisindek zikirlerle tanrısallaşmakta,kendinde allahı bulmaya calışlmaktadır.İlahi tarafına geçemeyen le işinde maksimuma ulaşırken yalnızlıgında aşkı bulmakta ve aşk içselleşmekte iken..İman noksanı kalblerde şişenin dibnde göründüğü sanılan aşk taşkınlıklar ve aile yıkıntıları ile dışl-sallaşmaktadır.
         Tek tuşluk sanal aşklar olmayan kişilikerin bağlı gözüktüğü kişilerin arasında biribirinin yanıltılarak ulaştıkları uykusuzluk halleridir. uykusuzlukla geçen bu uygunsuz haller evli çiftler acısında aile facisına dönüşmektre ve aslında olmayan aşklar,sönmüşde olsa olan aşkların köküne kibrit suyu dökmektedir. Bekarlar acısından ise ha biri ha öteki anlayışının hüküm haline dönüşerek SADAKATSİZLİĞİN gerekçesi olma yönünde hız almakta ve süreli evlilikler şeklinde kendisini bir kac kutsal evlilik müessesini kira sözleşmesine dönüştürmektedirler.
          Bu gidişle korkarım ,ugruna ölümü göze aldıgımız AŞK,  sadece yalnız kalplerde yaşayan bir ateş yada  sönmüş yanardağ muamelesi görecek ve Kalp sadece kan pompalayan bir alet olmaktan öteye gidip YÜREK  olamayacak....ç 
 
       

 
( Aşk Ne Ki Kalp Yürekleşmemişse başlıklı yazı HALİLİ tarafından 12.09.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu