*
* *
* *
*
*
*
*
*
*
ALLAHAŞKINA
Adını anmak dahi işkenceyken dilime
Nasıl sığsın gözyaşım ufacık mendilime?
Memleketim yanarken bir uçtan öbür uca
Vurgun yedim apansız; olay yeri Dağlıca!
Saklandığı inlerden sırıtırken onca it
Hançerlendi sırtından tam onaltı koçyiğit.
Yaz artığı bir günde doğrandım lime lime
Ateş düştü içime; kime söyleyim kime?
Dirense de kalemim, matem tutsa da kağıt
Çare yok, bugün burda, yazılacak bu ağıt.
Ki, öğrensin okuyan, neden kanar yaram hep
Nedir beni kahreden ve kimler buna sebep;
.
Dağlıca; sarp yokuşu, dümdüz giden yolumun
Dağlıca; yüz karası güzel Anadolu'mun.
Değil mi ki her gece kâbusumda sen varsın
Issız kalsın yolların, gündüzlerin kararsın.
Dağlıca; sinsi tuzak, kod adı ihânetin
Dağlıca; ardan uzak, muhatabı lânetin.
Çöle dönsün her yanın; varsa bülbülün sussun!
Yağmur yüklü bulutlar üzerine kan kussun!
Dağın taşın ihanet, kan kokuyor ellerin
Zelzeleye tutulsun, yıkılsın tünellerin!
Dağlıca; şaheseri, iftiharı Lâin'in
Dağlıca; intiharı, soysuzların, hâinin.
Dem gider devran gelir, keser döner, döner sap
Tarih okuyan bilir; açık kalmaz bu hesap!
.
Bir millet ki vahdette etmez ise ittifak
Âkibet "Suriye"dir; paramparça, un-ufak.
Havada kalmış ise kardeşçe uzanan el
Vatan; savunma bekler, toprak; can denen bedel!
Kastı kavga olana sözüm açık, gâyet net
Hatalar affedilir...istisnası ihanet!
Doğrudur, her şehitle benim de yaram kanar
Düşen benim Yiğidim; elbet yüreğim yanar.
Lâkin, şayet yanarsam, aslâ sönmemek üzre
Benimle yanar Şırnak, kül olur Varto, Cizre!
Tutuşur alevimden Yüksekova, Tunceli
Kanla alınan yurdun, yine kandır bedeli!
Hiçkimse sanmasın ki, azmimde noksan olur
Silah saklı mahzenler yer ile yeksan olur.
Şehit kanı kokarken Yurt sathı karış karış
Ayrı devlet hülyâsı rüzgâra karşı yarış!
"Barış, huzur ve güven" özlemi bu milletin
Geldik, yine geliriz hakkından her illetin.
.
Ey benim kökeni Kürt, canımdan can kardeşim!
Şâyet sen ses verirsen, bayramın olur düşüm.
Düşün! Biz ki tarihe destan yazarken birdik!
Düşün! Çanakkale'de siper kazarken birdik!
Düşün ki, parçasıyız, ayrılmaz bir bütünün
Düşün ki tanığıyız, gurur verici dünün!
Düşün ki o Alsancak senin de emanetin
Birlikte gelmeliyiz hakkından hıyanetin!
Elemini yaşarken tefrika belâsının
Ardına düşmek niye terör müptelasının?
Yolların mayınlarla olurken delik deşik
Nasıl hâlâ aşılmaz, sabır denen o eşik?
Yanan senin hastanen, yakılan senin kepçen
"Yeter!" diye haykır da çözülsün şu kelepçen.
Teröristin açmazı şeytan ile aktidir
Felaket arefesi! "Dur!" demenin vaktidir!
"Dur!" de ki sükûtundan farklı anlam çıkmasın
"Dur!" de ki, şerefsizler hergün kurşun sıkmasın!
"Dur!" de ki, pus dağılsın, şer yerine uz olsun
"Dur!" de ki, dış güçlerin oyunları bozulsun!
"Dur!" de ki, başlar yere, bayrak gökten inmesin
"Dur!" de ki, Amerika, İsrail sevinmesin!
"Dur!" de ki, azap çeksin, kahrolsun kahpe batı
"Dur!" de ki sona ersin iblisin saltanatı.
"Dur!" de ki, üstümüzde oynanan oyun bitsin!
"Dur!" de ki, karabasan bu Vatanı terketsin.
Bitsin artık bu kavga, müsebbibi el isyan
Teröre destek vermek insan aklına ziyân.
Tefrikâ, her gün acı, hergün gözyaşı demek.
El ver ki, hayat bulsun, boşa gitmesin emek.
El ver ki, mazlum gülsün, umut, olmasın mevtâ
El ver ki, hedef huzur, barış olsun tek rota.
Uyan da gör ki kimler kına yakmakta, kına!
Uyan da bir "YETER!" de; uyan! Allahaşkına!
Mecit AKTÜRK