Deniz küstü.
Fırtınalar sardı her yanı.
Nasıl bir oyun ki bu,
Doğa ana bile şaştı kaldı?
Yok edemediğimiz fosiller yine iş başında.
Yaşamak mucize sanki bu güzel ülkede.
Dünyanın göz bebeğiydik oysa.
Haydi bir daha sağduyu,
İnadına sabır bir daha Türkiye.
Yine görecek günler var diyelim.
Umutla bakalım yarınlara
Ama yeter artık susmayalım.
Kollarımızda her güneş öldüğünde,
Yastayız...
Grevdeyiz...
Derkenarda ise yine hesabı sorulacak notu var.
Faili meçhuller bulunmadıkça
Bir değeri yok hiç bir şeyin.
Eller yine semada
Bir daha yaşanmasın diye.
Yapan da bizden,
Yakaran da.
Korkak ve değersizler de içimizde
Acı da.
Çamurlu yağmurların hüznü var bugün.
Ezber bozduran rüzgârlar.
Sağ kalışımızın sırrını yalnız kendimiz biliyoruz.
Gelecekten haykıran ses:
Belli belirsiz bir şeyler söylüyor
Ve inanın hiç bir şey anlamıyorum.
Ruhumuz korkak mı oldu? Devinimsizleşti mi?
Anlamak mümkün değil.
Ama taşıdığımız kandan olsa gerek,
Saçma da olsa umutla bakıyoruz yarınlara.
Kim ne derse desin
Biz böyle yürekli bir Milletiz işte...
Ekim çiçekleri mahzun bugün.
Radyolar sustu.
Şiirler sustu.
Şarkı türkü yerini ağıtlara bıraktı.
Bu nasıl bir rahatlıksa umurunda olmayanlar var elbet
Hani o saçma atasözünü benimseyenler
Bana dokunmayan yılan bin yıl yasasın diyenler.
Ve bir güncel
İki asker şehit yine.
Susuyoruz?
Alıştık mı ne?
Allah korusun...
Yüzlerce can acılar içindeyken:
Anaların alnımıza kondurduğu öpüş.
Yavuklumuzun dudaklarındaki ateş.
Yavrumuzu öpmek, sevmek.
Utanılacak bir şey gibi.
Başımız dik ama yüreklerimiz yangın yeri.
Bir düşünün
Bir düş mü yaşadıklarımız?
Kötü bir rüyamı yoksa bir türlü uyanamadığımız?
Anamın yüzü geçer gözlerimden
Kemikleri sızlıyor babamın, Ata'mın.
Bir ışık çizgisi gök yüzünde ağlamaklı.
Diren diyor,
İnan diyor Türkiye...
Halen ısıtan sevgiler var içimde
Eşimin, oğlumun, kızlarımızın, oğullarımızın,
Bacılarımızın, kardeşlerimizin sevgisi
Emeğin gücü
Diren diyen
Ağlama diyen
Barış Ekimlerine gülümseyen.
Ve erguvani şafaklar.
Tam emin değilim sabahlara uyandığıma.
Karanlıkların derinliklerine ne kadar dikkatli baksam da,
Bir ışık çizgisi görsem de halen,
Emin değilim.
Kızıl kıpkızıl şafakları özlüyorum.
Panjurları açtığımda boz bulanık bir hava görmek istemiyorum artık.
Dinginlikten irkilip yine bir şeyler olacak demekten korkuyorum.
Öyle ki
İzi kalıyor her acının.
Haydi çocuklar!
En iyisi biz yine de barış güvercinleri uçuralım geleceğe...
Zor Bir Ekim Sabahı
Güzelçamlı Kuşadası
Şiir ve Yorum Mehmet Fikret ÜNALAN
(
Barış Güvercinleri başlıklı yazı
MehmetFikret tarafından
12.10.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.