Hikaye / Yaşamdan Hikayeler

Eklenme Tarihi : 31.10.2015
Okunma Sayısı : 949
Yorum Sayısı : 0
Yazar haddini aşmamak temennisiyle kalemini alıyor eline… 

“Çok yakın bir zamanda haberin birinde bir diyalogda duyunca aklıma geldi… Uzun zamandır sırrına vakıf olamadığım bir soru kalıbı takıldı kulağıma… Diyalogdakilerden birisi ‘Sen kimsin ki?'diye sordu… Şimdi sadece bu soru kalıbına bakınca bir şey çıkarmak zor biliyorum ama sorunun haber konusuyla olan bağından ziyade bu sorunun hayatımızdaki yerine değinmeyi düşünüyorum…"

“Hangi amaçla sorulur bu? Yada ne zaman sorulur? Belki sorulduğu birçok zaman ve yer olabilir… Belki birçok kez soran kişi haklı bile olabilir de diyebilirim ama bu son cümleyi dememeyi uygun buluyorum… Çünkü her ne konuda olursa olsun haklı olan birey asla böyle yada benzeri bir soru sormaz… Neden mi? Çünkü bu soru aslında bir asabiyet var olduğunda kibrin ortaya çıkmış hâlidir. Ne demek ‘Sen de kimsin ki?' yada ne demek ‘Senin bana bunu demeye ne hakkın var? Sen, benim muhatabım olamazsın.' gibi cümleler…?" 

Yazar, derin bir nefes almıştır zira efkârlanmıştır yine… Ufak bir ara verir yazısına… Efkârı yazmasına mani olur, biraz kafasını toplar ve yeniden kâğıdı doldurmaya başlar… “Sen ne isen ben de oyum efendim… Sen insansın ben de insanım… Hemen iki defa sesimi yükselttim diye niye celallendin? Ben söyleyeyim mi nedenini? Çünkü haklı oluşumu kaldıramadın… Başka fikirlere açık olmadığın için seninle aynı düşüncede olmayanları hor gördün… Belki de senin savunduğun şeyde aslında sen haklıydın… E o zaman güzelce anlatsana bana savunduğun şeyin nedenini… Bana ‘Bak kardeşim, sen böyle diyorsun ama aslında durum şöyle…' deyip de haklı olduğuna ikna etsene beni… Neden hemen yüksekten bakıp beni ezme girişiminde bulunuyorsun…? Ben sana ne yaptım ki beni kendinle denk görmüyorsun? Yoksa Allah'tan bir garanti mi aldın kendini yükseklerde görüp, başkalarına oralardan bakmak için…? Yaratan, peygamberlerine böyle bir vasıf vermemiş ki sana versin… O değil mi, ‘Tüm kullarım huzurumda eşittir.' diyen?"

“Aslında karşılıklı oturup bir konuşsak ne olur? Sen bana sözlerini anlatsan ben dinlesem, sonra ben düşüncelerimi söylesem sen dinlesen… Ama yok illa ki ‘Ben üstünüm…!' diyorsan, beni küçük görüyorsan ne deyim sana… Allah ıslah etsin kardeşim… Ben belki senin gibi iyi bir işe sahip değilim seninle konuşurken… Belki üst seviyelerde eğitim de almadım… Ama ben en azından her kişinin Allah nezdinde eşit olduğunu biliyorum… Ben biliyorum da bilmeyenlerle muhatap olduğunda lütfen doğru dürüst konuşarak derdini, –her ne kadar şiddet, asabiyet, cehalet sahibi olsalar da- işin aslını dürüst bir şekilde sen anlat ki anlasınlar… Sen bağırırsan, ben bağırırsam, birimizden biri çözüm yoluna gitmezse biz hiçbir zaman sağlıklı iletişim sağlayamayız…" 

Ve yazar yazısını şu cümlelerle bitirir: “Velhasıl, bir gün gelir bu yaptıklarımızı gösterirler de soruverirlerse ‘Sen kimsin ki böyle böyle davrandın da kendini yüksek şunu bunu alçak gördün? Onun kimliğini sorgulamaya kalktın?' gibilerinden, işte o zaman düşünemiyorum verilebilecek bir cevap olabilir mi?"
 
( Ne Haddime başlıklı yazı 4harf1kelime tarafından 31.10.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu