Hiç kimsenin olmadığı yerdesin!
Gerçeği gizleyen kalın perdesin!
Kopamadın asla, yapıştın kaldın!
Mazidesin hâlâ, murat mı aldın?
Vuslatı hicranda mı buldun, ey ruh?
Bigâne mi kaldı çevrende gürûh?
Siler siler yeniden mi yazarsın?
Sildiğinin kabrini mi kazarsın?
Değişir mi günübirlik kararın?
Farkındasın değil mi o zararın?
İnceleyip önce, pür süzer misin?
Gözyaşı gölünde hür yüzer misin?
Oysa dertlerini derdim bilmiştim,
Kalbin yarısını sana dilmiştim!
Beklemedeyim hep, ama nerdesin?
Ne göklerde, ne de eski yerdesin!
Böyle değildi ki, sözle dövdüğün!
Gururunu kırıp sanki sövdüğün!
Kalbin yerinde mi bilemiyorum?
Senin gibi hemen silemiyorum!
Unutanlarını unutmuyorsun!
Unutmayanları unutuyorsun!
Takdire razıyım adımdır rıza!
Vermişimdir arada bir arıza!
Bende ise problem, çöz beni dağıt!
Niyaz beş vakte pay, vaaay!. Yeni ağıt!
Özür, gönül yapar; çok gördün bana!
Söz bulamıyorum diyecek sana!
Unutma ki gönlümde, bu serdesin