Zulmün tam ortasında geçen günlere inat
Bülbülün bağbanına gül diye sunulduk biz.
Yalandı gerçek kadar yalandı her hakikat
Zafer bizimdir dedik zamana yenildik biz.
Kim derdi ki sevdanın önü hüsran yokuşu
Yordu artık sen kadar hicrana varan koşu.
Aşikar oldu sevdam özleme sır satırdan
Bilmiyorum hangi gün hangi anı yazayım?
İsyan düştü kadere silinen her satırdan
Şimdi ben yüreğimle nasıl ezber bozayım?
Varlığın var olmama kuşkusuz neden gibi
Unuttuğum ne varsa hatırımda dün gibi!
Kederim ne yazdıysa önüne bıraktım ben
Bir lahza benim ile üzülmeni beklerdim.
Yağan yağmura hasret tek kurak topraktım ben
Sağnak sağnak üstüme süzülmeni beklerdim.
Senin kokun gelirdi ne zaman rüzgar esse
Yeterdi az olsa da payıma düşen hisse.
Ne de çabuk tükendi aşkı söylediğin gün
Sussaydın mim koyduğun sözlerinde kalırdım.
Kırıldım vedalara merhaba dediğin gün
Bıraksaydın ömrümce gözlerinde kalırdım.
Sürüldüm yüreğinden pişmanlığın iline
Yazıldım hece hece ayrılık mendiline.
Ağla şimdi Süveyda, ağla sende ben gibi
Aşkla yanan yüreği söyle kim söndürecek?
Kimse canan olmadı senin kadar, sen gibi
Kalbimdeki feryadı söyle kim dindirecek?
Şu ateşli kuyuya tek damlan olsun ödül!
Süveyda sensizliğe çekilen kaçıncı tül.
ELİF KESKİN KARABULUT.../ ŞİİRLERİN ŞAİRİ...
ZAMANSIZ ŞİİRLER....