Vakitsiz , ufukta sayha sayha büyüyen fırtına misali
Yıllar sel olup çavlanlara döktü her şeyimi
Şimdi harabeyim, şimdi
Taş taş üstünde kalmamış
Şimdi çığlık çığlığa yıkılmış dam gibiyim



Kalabalıklarda apansız yokluğunla bir başıma kalmışım
Aklım fikrim zayi oldu, divaneyim
Şimdi viraneyim, şimdi
Perme perişan
Şimdi yapayalnız, aynalardan yansıyan gam gibiyim



Seslenirim yollara, sesim yıllarda yankılanmaz
Ses yok, tek nefes yok, adres yok
Şimdi un ufak, şimdi
Tuz buz olmuş
Şimdi etrafa öylece dağılmış kırılmış cam gibiyim



Kaç mevsim geçti, daha saymadım üzerinden
Umutlarımı, takvimlerin düşen yapraklarında yitirdim
Şimdi mazide kalmış, şimdi
Söylenmeyen
Şimdi bir çırpıda unutulmuş, eski bir nam gibiyim



Yüreğim yıkık kentlerin eski kabristanlarına döndü
Kırılan mezar taşlarına vurdum ruhumu apansız
Şimdi toprak oluvermiş, şimdi
Ölüvermiş
Şimdi canhıraş dilinden dökülen elifsiz lâm gibiyim



Muhammed Mehmet GÜL

( Elifsiz Lâm Gibi başlıklı yazı muhammed-meh tarafından 29.11.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu