MEÇHULE YOLCULUK
Elli beş yıldır beni peşinden sürüklüyor,
Ne zaman yorulup pes desem, gel diyor,
Ardı sıra upuzun gölgesine basarak, yürüyorum,
Bazen neşeli, bazen kederli ilerliyorum.
Bazen oyunlar oynadım.
Bazen tökezleyip yuvarlandım.
O, hep beni sobeledi,
Hep kaybeden ben oldum.
Bazen Torosluyum,
Bazen Mutluyum,
Bazense Evrenli,
Bazen Yörük’çe yürüdüm peşinden;
Köyde gaz lambasında ışıdım.
Yarpızlı ayran çorbasına kaşık salladım
Hep sevdiklerimi, bir bir yolladım.
Meçhule giden yolda sürüdü beni;
Bende sessizliğin kucağında,
Elbet bir gün uykuya dalacağım,
Umudumla, sevincimle,
Kederimle bende toprak olacağım.
Beklide bir mezara bile hasret kalacağım.
Anadolu’nun yazısız tarihine gizleyip,
Derin bir nefes alıp kalbimize üflüyor.
Gölgesinde yürüsem de gel diyor.
Elli beş yıldır beni peşinden sürüklüyor.
İbrahim BEKLER
ANKARA