—Niye bozayım ki, ben her şeyi senden daha iyi biliyorum.
—Oğlum her şeyi bilemezsin, öyle zannedip ne yaptığının farkına varmazsın. Hem internete girmeni istemiyorum. Çok yüklü fatura geliyor.
—Baba ya, benden paranı mı sakınıyorsun yoksa?
—Yo. Ama gereksiz ve sana bir şey kazandırmayan yerlere giriyorsun. Söyle bakalım israf neye denir?
—Elindeki parayı gereksiz yerlere harcarsın ya, öyle bir şey…
—Biraz haklısın. Aferin sana. Ama israf neye sahipsen onu gereksiz yere kullanmak ve harcamaktır.
—Ne gibi?
—Parayı, zamanı, yemeyi, içmeyi, giymeyi…
—Giydiğimden nasıl israf ederim ki, anlamadım.
—Giydiğin zaman onu hemen lekeler, yırtar ve giyilmez hale getirirsin.
—Of ya… Ben hep futbol oynuyor, çamur demeden, pis yermiş demeden giydiğim elbiseyi kirletiyor ve yırtıyorum. Bu israf mı şimdi?
—Evet. Bu israf ettiğin elbise yerine yenisini almak zorundayız. Bu değerdeki elbiseyi giyemeyen ve giymek isteyen o kadar çok çocuk var ki… Eğer sen elbisene zarar vermesen, o parayı bu çocuklar için kullanabilir ve onları sevindirebiliriz mesela, değil mi?
—Evet. Hem ne güzel de olur. Peki, zamandan nasıl israf ederiz ki?
—Ders çalışmayarak, kitap okumayarak, güzel şeyler yapmayarak, gereksiz oyunları fazla oynayarak. Zaman öyle değerli ki, onun kıymetini bilen çok az insan vardır. Hep geçsin denilir zaman ve geçtiğinde de dizler dövülür. Örneğin eğer on yıl önce şunları yapsaydım, şimdi nelerin sahibi olurdum gibi konuşurlar. Boş geçirdikleri zaman için yanar dururlar, niçin peki? Zamandan israf ettikleri için. Ne yapacaksan şimdi, yaşayıp müdahale edebileceğin anda yapmalısın, ertelememelisin. Anlaştık mı?
—Anlaştık.
—Ben şimdi futbol oymaya gidiyorum.
—Git ama akşama kadar sokakta kalma. Kendine iyi bir program yap ve onu uygula. Örneğin bir saat futbol oyna, sonra ev gel bir şeyler ye, yemek yedikten sonra biraz kitap oku. Okuduğundan ne anladığı bir kâğıda özetle ve seninle akşam tartışalım.
—Ama bir saat futbol oynamak az değil mi?
—Konuştuk ya her şeyin fazlası israf olur oğlum. Bir şeyi tadında yaşamalısın ve israf etmemelisin.
—Bu israf denilen şey, bayağı zormuş.
—Zor ama gereklidir. Sen buna uygun yaşadıkça zamanla alışacaksın. Şimdi bir deneyelim birlikte olmaz mı?
—Peki…
Bu konuşmadan sonra, oğlumun yaşadıklarına müdahale etmez oldum. İsrafı çok iyi anladı ve uyguluyor. Zamanın değerinin ne olduğunu anlayarak planlı bir yaşam modelini hayatında pratik ettiğini görebiliyorum, çok şükür. Geçenlerde uzun uyuduğum için çocuğum tarafından oldukça eleştirildim doğrusu. Niçin bu kadar uyumuşum ve zamandan israf etmişim ki dedi. Haklıda. Uykuyu azaltmaya çalışacağım. Kendime ve aileme daha fazla zaman ayıracağım. Oğluma ders verirken bana ders verir oldu gerçekten.
İkimizde birlikte daha planlı yaşıyoruz şimdi…
Saffet Kuramaz