DENİZLİ SEYAHATİ   2




    Valizimizi alıp bekleme salonuna doğru yöneldik .Karşılayacak arkadaşları aradım.
    Gelen arkadaşlarla kısa sürede kaynaştık,nerelisin nereden geliyorsun sorularıyla birbirimizi tanımış olduk .
    Arabalar hazır deyince çıkış kapısına doğru yöneldik.İki taksiydi bizi götürecek olan düşündüm demek ki bu işler fedakarlık isteyen işler .
    Otele gidip giriş işlemlerimizi yaptırdık .Yeni gelenler oluyordu meraklı bakışlarla tanıdık simalar arıyorduk .
    Ankara'dan gelen şiir dostu bir ağabeyle tanıştık,yanındaki hanımıyla da bizim hanım kırk yıllık dost gibi başlamışlardı konuşmaya .
   Yeni gelenlerin içinden bastonlu yaşlı bayanla ona yardım eden bayan dikkatimizi çekmişti.İçimden şiir sevdalı olmak böyle bir şey dedim içimden.Genç olan giriş işlemler için gitmişti.
-- Hoş geldiniz ,nereden geliyorsunuz.
--- Hoş bulduk Ankara'dan ben .... 
Daha önce şiir kitabım çıktığında ona şiir kitabımı göndermiştim hiç tanımadığım halde şiirlerini beğeniyordum .Acaba ben tanırmıydı ben Hasan Özaydın deyince
---Aaa demek o sizsiniz nasıl tanımam sizi zaten şiir kitabımı çıkarırsam ilk göndereceğim kişi sizsiniz .
Sonra derin bir muhabbete başladık .
  Otelde kantin gibi bir yer olmadığından akşam yemeğine kadar çayla idare ettik .
 Akşam yemeğinden sonra şiir etkinliği olacaktı.Resepsiyonda ki bayan şiirlerimizi almıştı akşam şiir okuya bilirdim artık .
   Boş bir masa bulup oturduk daha sonra yanımıza emekli Denizli'li olan emekli öğretmenle arkadaşı geldiler.Hanımla koyu bir muhabbet başlamıştı bile.İlk şiiri de o bayan okumuştu.
   İsmini anons edilen arkadaşlar gidip şiir okuyorlardı.Yeni arkadaşları tanımış oluyorduk .
  Ertesi gün gezi vardı.
  Kahvaltıtan sonra araba beklemeye başladık.Pamukkale belediye başkanı sağ olsun otobüs göndermişti.Birde hatıra olarak her koltuğa hediye paketimizde vardı.
 Önce Kaklık Mağarasına gidecektik.
 Daha önce gördüğüm mağaralar ya dağın içinde,ya da dağın yamacında idiler.Bu araziyle birlikteydi merdivenlerden aşağıya inince ilk önce kükürt kokusu buhar karşılamıştı bizi.
 İkinci Pamukkale'nin küçük bir maketi bizi oldukça şaşırtmıştı.O tabiat harikasını ölümsüzleştirdik fotoraf karelerinde.
 Oradan kervansarayı ziyaret ettik.Atalarımızın mola verip yattıkları yerleri gördük yıllar öncesine gittik.
 Denizlinin meşhur Kaleiçi çarşısında herkes kendi zevkine göre ,ilgi alanlarına göre dağılmışlar hediyelik eşya almakla meşguldüler.
 Sırada Karahayıta gitmek vardı.Tekrar otelin olduğu yere geldik oradan doğa harikasının yanında ki yoldan gidecektik.Yanına yaklaşınca yıllar önce yazdığım şiirim aklıma geldi.
                                          PAMUKKALE
                   

             Tabiat ;
             Alabildiğince güzelmiş burda ,
             Karlar lapa,lapa yağmış,
             Kayalarda kalıvermiş,
             Erimeyen sularla ...


Karahayıt ikinci Pamukkale'ydi bana göre orası da.Hediyelik eşya dükkanlarının önünü doldurmuştuk.Denizli hatırasıyla eşimize ,dostumuza hediye almakla meşguldük.İrili ufaklı horoz heykelcikleri vardı.Horoz şiirimi hatırladım onları görünce.

                              HOROZ
   

                    Kabarma horozum kabarma ,
                    Bu kadar .
                    Ben yemini,suyunu verirsem,
                    Doyuracaksın karnını.
                    Görüyorsun ya ,
                   Ben de horozum ....


Otele dönüp akşam yemeğinden sonra Denizli Lisesinde şiir dinletisine gidecektik.
Kaymakam ,belediye başkanı,kültür müdürü ve sayılı protokol vardı ön sıralarda.
Salon doluydu Denizlili şiir sever dostlarla.Aşıkların atışması şiir okumalarn yanında'' kızların okumasıyla'' ilgili küçük bir de tiyatro seyretmiştik.
  O akşamda şiir okumam için çağrılmamıştım kim bilir daha işin başındaydım..
  Yorgun argın kendimizi otele attık.Gidiş telaşı sarmıştı bizleri.
  Yeni arkadaşlar edinmiştik,bir de ablam olmuştu bu etkinlikte başka ne diyeyim.
  Emeği geçenleri, bizi ağırlayan dostlara teşekkür ederiz.


( Denizli Seyahati 2 başlıklı yazı HasanÖzaydın tarafından 13.03.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu