Hicranın kıyısında aksayıp yürüyorum

Kader nasıl ağ örmüş, içinde çürüyorum

Aklım seninle sarhoş hayaller görüyorum

        Şu dağda esen rüzgâr evrendeki renk sensin

        Tariflere sığmayan farklı desen desensin

 

 

Var gücümle umudu naklederek kanıma

Sensizlik çile midir tak ediyor canıma

Sade bir anı düşün çıkıp gelmiş yanıma

        Yüzümde tebessümler nasılda karışırım

        Hüseyin Bolt gelse de onunla yarışırım

 

 

Her şey aslına döner unutulur anılar

Bakarsın yanlış çıkar aşk sandığın tanılar

Firakın bahçesinde bahsedilen konular

Özlemekten ziyade ayrılık barındırır

Söylemesi şu dili alev alev yandırır

 

 

Islanan gözlerime yansırsın hayal meyal

Dökülür yapraklarım kurumuşum bak dal dal

Şu sızılı bedenim küreksiz kalmış sandal

        Kırılmıştır pusulam meçhule gidiyorum

        Gittiğim  adreslerde  dualar ediyorum

 

 

Hey hat acı lokmaydın, boğazıma dizildin

Neden makûs talihin içlerinde yazıldın

Sen şu garip Âdemin yüreğine kazıldın

        Kazıldığın o yerler şimdi mezarım oldu

        Sabrıma da yenildim artık gözlerim doldu.

 

 

Âdem Efiloğlu

 

 

 

( Vuslat Yanığı başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 28.03.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu