Hicranın
kıyısında aksayıp yürüyorum
Kader nasıl
ağ örmüş, içinde çürüyorum
Aklım
seninle sarhoş hayaller görüyorum
Şu dağda esen rüzgâr evrendeki renk
sensin
Tariflere sığmayan farklı desen desensin
Var
gücümle umudu naklederek kanıma
Sensizlik
çile midir tak ediyor canıma
Sade bir
anı düşün çıkıp gelmiş yanıma
Yüzümde tebessümler nasılda karışırım
Hüseyin Bolt gelse de onunla yarışırım
Her şey
aslına döner unutulur anılar
Bakarsın
yanlış çıkar aşk sandığın tanılar
Firakın
bahçesinde bahsedilen konular
Özlemekten
ziyade ayrılık barındırır
Söylemesi
şu dili alev alev yandırır
Islanan
gözlerime yansırsın hayal meyal
Dökülür
yapraklarım kurumuşum bak dal dal
Şu sızılı
bedenim küreksiz kalmış sandal
Kırılmıştır pusulam meçhule gidiyorum
Gittiğim adreslerde dualar ediyorum
Hey hat
acı lokmaydın, boğazıma dizildin
Neden makûs
talihin içlerinde yazıldın
Sen şu
garip Âdemin yüreğine kazıldın
Kazıldığın o yerler şimdi mezarım oldu
Sabrıma da yenildim artık gözlerim doldu.
Âdem
Efiloğlu