Ey Mülteci, Avrupa'yı bilirsin, kurtuluş kapısı düşmüşsün yollara.
Ne demeli bu insanlık dramını görüntülemekle görevli olana?
Şerefsiz kameraman çelme takar şiddetten kaçan mülteciye.
Demokrat polis gaz sıkar, o da yetmez, tekme atar çocuklara.
Dilencileri oynatırlar sokak ortasında, atarlar yüzlerine bozuk para.
İnsanları kafeslere tıkıp taş ve kemik fırlatıp aşağılamak var bunların kanında.
Bilmezler, düşünmezler, soytarılık asıl kendilerinde.
Evindeki masadaki cam vazo bile daha değerlidir onların gözünde.
Hey, iki yüzlü batı, sen kurban olasın benim merhametli insanıma.
Biz merhamet ederiz mazluma, saygı gösteririz her renge.
İnsandır deriz, açarız evimizi, kapımızı tüm mazlum halklara.
Paylaşırız soframızı, ekmeğimizi, üstümüzdeki montu bile veririz.
Avrupalı, batı medeniyeti dedikleri sen misin? Uzak durasın bizden, sen insan olamazsın.
Ey utanmaz batı, utanmadan bir de bizlere insanlık dersi vermeye kalkarsın.
Hey, şerefsiz batı, sen kurban ol benim merhametli, şerefli, asil insanlarıma.
Mülteciler gelmesin dersin, örersin tel örgüler, andırır görüntü Nazi kamplarını.
İnsanlık suçu bu işte, 2/metrekare beton duvarlar arasına tıkarsın örgüleri aşanları.
Hey gidi Avrupa, sen ne bilirsin, nedir insanlık, nedir paylaşmak?
Hadi düşün biraz, sen insan mısın?
Tüm tarihinde var mı bir Yunus, bir Mevlana?
Sen ne anlarsın fakirlikten, ne bilirsin savaş içinde bombalar altında yaşamak nedir?
Sen hiç çocuk olmadın mı, neden yıkarsın onların gözlerindeki son umutları?
Suriyeli kardeşim, sen de gitme bu soysuz canavarların ülkelerine.
Açmışız tüm kapıları sizlere,
Devlet millet birlik olup kurmuşuz sizin için, dünyaya örnek tertemiz yaşam alanları.
Ey kardeşim, sizi aç mı bıraktık? Neyin eksik, suyun mu?
Yok mu üstünde kıyafetin? Sakın yok deme, her şeyi verdik işte.
Kardeşim, gitme sen de, arama dertsiz başına dert, bekle sabırla güvenli ellerde...
Çocukların okusun diye en güzel okulları kurduk,
Hastaneler bile var hemen yanı başında.
Her şey el altında, yaşarsın huzur içinde, söyle kardeşim, neyin eksik?
Neden düşersin bu sonu belirsiz yollara?