Öfkeyle sarıldın, acı sözlere,
Bir cevap verecek, hal mi bıraktın,
Kıpkızıl kan inen, canım gözlere,
Şefkatle sürecek, bal mı bıraktın.
Belki derdin çoktu, dinleyemedim,
Çileler yumaktı,
sonlayamadım
Sitemin nedendi, anlayamadım,
Öfkeni kusarken bil mi bıraktın.
Hep sustum dinledim, acıydı dilin
Umutla bekledim, bağrına yolun,
Firaka bezenmiş, her tavrın halin
Sarılsam sarılan, kol mu bıraktın
Oysa buram buram, özlem tüterim,
Derim! hasret çekmek, artık kaderim,
Mecnundan, Ferhat’tan, daha beterim
Kaçıp da kurtulsam, çöl mü bıraktın
Vuruldum sevdiğim, canıma yetti,
Vurdu kapıları, çekti de gitti
Artık yaşamanın, payesi bitti
Bana tutunacak, dal mı bıraktın.
Emaneti vardır, Rabbin üstümde,
Can denen bir ceset, gezer büstümde,
Kalbim darağacı, aşkı astımda,
Bana bundan başka, yol mu bıraktın,
Âdem son nefeste, yıl mı bıraktın.
ÂDEM EFİLOĞLU