Olası
bir ihtimal
Gözlerinden
geçerken
Kurşuna
dizilmesi bakışlarımın
En
durağan halinde vakit
Feryadı
figana dururken yakarışlarım
Derin
bir çığlık kaplar içimi
Derin
Sahipsiz
Kimsesiz
Yüzümün
gardı düşer her defasında
Ellerini
ovuşturur hezeyanlarım
Ayak
diredikçe umutsuzluğa
Kalbim
ağrıyor
Acıları
kanıksamaktan
Kapısı
karanlığa açılırken yarınların
Hele
sözlerinin paranoyasından
İlelebet
hüzünler damıtarak
Ne
çok benziyoruz birbirimize
Ne
çok aldanıyoruz
Evrenin
renklerini kuşansak bile
Birbirimize
dolanıyoruz
Tükenen
hayallerin etrafında
Yerle
yeksan umut damlaları
Çürüyor
içimiz
Çürüyor
çiçekler
Ölüyoruz
Görmüyoruz
didişmekten
Bu
ne öfke diye baktıkça
Dalgakıranlar
diziliyor gözlerine
Belki
limanında demirler duygularım
Belki
martılarda ağlar benimle
Belki
diz boyu ağlarına takılırız aşkın
Kim bilir…
Ah
sevdiğim!
Ne
çok ağladım dizlerinde geceler boyu
Fidanlarımız
boy verdi bak yarınlara
Ruhumun
hicranına gem vuruyorsun
Çoğaldıkça
sözlerimizin çığlarında
Yamaçlarında
bir miskal umudu besliyorum
Kaldır
başını yerden
Uçur
mutluluk güvercinlerini
Ne
duruyorsun
Hala
imzanı yüreğimde taşıyan ben
Zehir
olsa içerim sunarsan ellerinden
Âdem
Efiloğlu