HESAP TUTARSA
Ateş durunca gece yarısı.
Düşünce aldı küçük zabiti.
Mektepte iyiydi hesapla arası.
Üç gündür uyku girmemişti gözlerine.
Kulak veremiyordu konuşanların sözlerine.
Bu garip kara gecenin hesabı
kaç metre kare iki siper arası.
Dikilip baktığım zaman ufka doğru
yolun dörtte biriyse gördüğümün yarısı............
Uykusuzluktan toplanmıyordu ki kafası.
Tekrar tekrar baştan düşündü.
Alamıyordu kendini hesaptan.
Acaba neydi hatası.
Neden önemliydi takıntısı.
İki tarafta birbirine aynı uzaklıkta.
Ne fark eder kaç metre iki siper arası.
Sanki matematikle savaşı
alıp yer değiştirmişti kafası.
Sanki hesaplarsa savaş bitecek.
Bir hesapla düşmanı yenecek.
O an ateş durmuştu .
Başka çare yoktu ki
Vatan için duyduğu sıkıntıyı atmaya.
Alışmıştı çarpışıp rahatlamaya.
O umutsuzluktan değil
uykusuzluktan düşmüştü takıntıya.
Amirallerde düştü aynı hataya
cüret ve cesaretin alevi
taşıdıkları rütbenin sarhoşluğuyla .
Sağduyu yerine matematik
yer değiştirmişti kafalarında.
Zaferin sırrı yatıyordu sadece
silah gücü ve matematiksel hesaplarda
Türk askerinin Vatan aşkı ve
askerî kabiliyetini ihmal edince
düşmüşlerdi büyük bir hesap hatasına.
KANLISIRT VE CONKBAYIRI MUHARABALERİ
Bombardımanda ağır hasar gören Türk siperlerine.
Saat on yedi otuz’da Anzak birlikleri taarruza geçti.
Toz toprak duman bıraktı yerini insafsız insan seline.
Göğüs göğse kanlı çarpışmalar oldu Türk siperlerinde.
Kanlısırt’ta bulunan 47. Alay’ın birinci ve ikinci taburları.
Ne ateşle ne de süngüyle olmadı düşmana karşı koymaları .
Sonradan anlaşıldı ki
düşmanın obüsleriyle yaptığı cehennemi top atışları
siperlerde bulunan kahraman erlerimizi
topyekun toprak altında bırakmış
Düşman ele geçirdiği siperlere flamalarını dikivermişti
Ey! kivilerin torunları.
Gezerken eşelemeyin oraları.
Toprak kalkarsa taarruza geçerler.
Birinci hat siperler Anzakların eline geçtiyse de.
Mehmet ördüğü etten duvarla, izin vermedi.
Anzak birliklerinin daha fazla ilerlemesine .
ilk anda ele geçirdikleri siper hattıyla
yetinmek zorunda kaldılar.
SİPERDE HERŞEY GELİR ADAMIN AKLINA
Başka bir düşünür oldum burada.
Hiç eski bildiklerime benzemez.
Hep metin ol sabırlı ol bildik.
Sabır yetmezmiş be kızanım .
Çabada gerekmiş .
Bak düşmanda çaba biter mi.
Seni vurmaya gelene sabır mı olur.
İman sabra bol gelirmiş eksik varmış be ya
Adamlık çabayla emekle olurmuş.
Hiç kimse bilerek kötü olmaz.
Şu düşmanın bilmediği ne ise
bulup öğretmek gerek be kızanım.
Bilmediği iman olsa gerek ama
bak sende bir yerini eksik bilirmişsin.
İmanın içi emek çaba varsa doluymuş.
Uydum imama geldim imana olmazmış be ya.
İmanı hocadan sorardık bilirdik.
İçimizde aramak varmış bilemedik be ya.
Vakti zamanında
bunları duysa hoca camiden kovardı.
Sorsan hala kendi bilir.
Çocuk olsan zorla he dedirttirir.
Hani İngiliz'e karşı duran dinsizdi
Şimdi karşı dururuz.
İmansız mı şehit olacağız.
Hani İngiliz'e yürüyen
sultan karşı yürürdü.
Bak şimdi ne olacak
Hocayı zannederdik konuşur
halifenin kendi ağzından.
Gerisinden konuşurmuş.
Mesele Müslümanlığa sahip olmak değil
Müslüman olmakmış be kızanım.
Ne çok şeyi yanlış bilirmişiz.
Teker, teker çıkar ortaya
Ölmezde kalırsak bu cehennemde.
köy meydanında
tutacağım cübbesinden
sıkacağım gerisinden tövbe, tövbe .
Atın şahbaz olsa.
Sipahilikte cambaz olsan.
Gideceğin yeri bilmedikten gayrı
İman yönü bilmek yolda olmak.
Yolu bildikten sonra sürünsen ne olur.
Gene varırsın,gene varırsın.
İman bütünmüş,
sabırmış, amaçmış, erekmiş...
İman bilmekmiş.
Her işte emekmiş be kızanım.
İmamın değil insanınmış.
Dilekçinin değil emekçininmiş
be kızanım.
Hocadan daha iyi bilemezdik.
Ondan daha iyi niyaz edemezdik.
Ne çok şeyi yanlış bilirmişiz.
Teker,teker çıkar ortaya.
Kandilin ışığıyla
duvara vururdu gölgesi.
Çocuktum büyülerdi beni.
Kocaman bir dev
açmış avucunu niyaz ederdi.
Hacivat Karagözmüş bizim hoca be
Gerçek değilmiş o dev be ya.
Çocukluk anlamazdım.
Niyaz etmek sevaptır ama
bizim hoca niyazda etmezmiş.
İmansız niyaz mı olurmuş.
İman adamın sevincinde olacak,
kederinde ,hasretinde olacak.
İman adamın fikrinde olacak.
İman adamın kendin de olacak.
Adam kendin bulacak.
Kimseye elletmeyeceksin
kirletmeyeceksin imanını.
Hocanın imanı ayran
herkes ona hayran
öte dünya sana
nah olur bayram.
Kendi imanına kendininkine
hayran ol be kızanım.
O zaman görürsün
güzeli,güzelliği.
O zaman kavuşursun be kızanım.
O zaman taktir görürsün.
O zaman hakka hayranlık olur.
O zaman sen onu bilirsin.
O zaman o seni bilir.
Yoksa demez mi sana
sen beni değil
yalanı takip ettin.
Sana kılavuz hediye ettik.
Sen imanı değil
ayran gönüllü imamı takip ettin.
Bu dünyada boş laf dinleyip
öte dünyada hayret mi edeceksin.
Kendini dinleyip,
bu dünyada hayret edip,
çözmeye gayret edeceksin.
Bu çileyi sana sardılar çöz diye.
Çöz ki nasıl çözdün bakacaklar.
Sualde soruda bu.
Öte dünyada bundan soracaklar.
Hocanın çözdüğü dolaştırdığı
kendine be kızanım.
Uysan onunkini kendine dolarsın.
Öte dünya da hayret değil,
bu dünyada hayret edeceksin.
Gayret edeceksin.
O zaman aldanmaz
er yada geç kavuşursun.
Hoca ya hayranlık bitermiş
hem de kanlı bitermiş be kızanım.
Sen hiç bitmeyen hayranlığın
peşinden koşacaksın.
Muhammet'in peşinden koşacaksın be kızanım.
Ümmeti Müslüman takılır İngiliz'in peşine.
Cihat var düşünürsün nerdedir diye.
Rastlarsın gavurun içinde leşine.
Bak bir Allah bilir buraları.
Biz içindeyiz o bizden daha iyi görür.
Her birimizin,hepimizin
gördüğün den daha iyi görür.
Ne olacağını görmeyecek,bilmeyecek
birinin peşinden mi gidilir.
Allahın kelamını ne bırakırsın
gavurun akçesine avuç açmış ellere?
Cahillik işte.
O bakar bize söyler.
Sen açıp baksana.
Kendi gönlünle okusana.
Oku demedi mi?
beni dinle demedi mi?
Eli mi dinle dedi?
Üfürmekle kurşun dökmekle
gelecek olmazmış.
Düşünmekle,bilmekle,
kurşun sıkmakla olurmuş be kızanım.
Karanlığı üzerimize örtmek değil
içim aydınlansın diye
ters yüz olmak varmış .
Herkes kendi kendine
kendi eleğinde be kızanım.
Hayat hiç değişmeseydi.
Hep aynı olsaydı.
Herkes şimdiye peygamber gibi olurdu.
bir gününüz öbürüne benzemesin buyurmadı mı.
Herkesin hayatı,imanı kendine .
Herkesin sınavı suali kendine.
Sınavdan sınamada kaçmak olur mu.
Daha da daha da diyeceksin ki
orada bak ben neleri aştım diye bilecen.
Yoksa bu dünyanın üstüne
öte dünyada ayran içittirirler adama.
Hem de düşman denen
şu domuzunun sütünden.
Bu dünya da her şeyin cetveli insan be kızanım.
Hem de her adamın boyu ayrı cetvel.
Bakacaklar kim daha iyi ölçtü diye.
Sen senin kini kendin taksim edeceksin ki
kendi doğrunu kendin ölçesin.
Yoksa ne sınava ne suale inanmak olur.
Cevap aramak boşa
iman boşa çıkar.
Yoksa hediyedir der miydi imana.
Alın birbirinizden suretini
sualde soruda bir derdi be kızanım.
Aha önünde hayat vardı.
Gerçek imanına koşmadın.
Şimdi aslını buldun.
Vakit yok be kızanım.
Ey yüce Allah'ım sen büyüksün.
Neler düşündürdün şu garibe.
Şahadeti boşuna vermemişsin.
Anladık bu sipere.
Sen,sen ol be Deliormanlı.
Bir daha inanma
gavurun akçesine avuç açanlara.
İngiliz'e iman sevap mı getirir?
Hocanın elinde kandil
peşi sıra karanlığa gidermişiz.
Niyazı da yalanmış imanı da.
Bize de amin dedirtti ya.
Ölmezde sağ kalırsam
namussuzum dedirtmezsem aman.
Bana da Deliormanlı demesinler.
Ne çok şeyi yanlış bilir misiz.
Teker, teker çıkar ortaya.
Neyi ümit etmeliymişiz.
Neyi ümit ettirdi bize.
Allah onun için sadece
müminin içinde bulduğu
faydalanılacak bir şeymiş.
"Hocanın doğrusu doğru olsaydı
düşman eğri olmazdı." Be kızanım .
Doğru değnek değilmiş be kızanım.
Doğru adamı insan yapan şeymiş.
Beni büyüten, hür yapan,
Hürriyetime, kavuşturanmış.
Gerçek iman
elinde kandil karanlığa götüren hocanın imansızlığı değil.
Kendisi parlayan Mustafa Kemalin Allaha imanıymış.
ŞEHİTMİLER ACABA
Anafartalar cephesinde
dün düşman kovaladık uçuruma.
Tam geldik ucuna.
Hızını alamadı bizden bir kaç fukara.
Aşağı düşmanla beraber onlarda.
Acaba onlarda şehit mi ola
Çıkarsam siperden kafa.
Düşman vururlar anında
intihar ederim cehenneme.
Taarruza geçerken vurulsam aynı
ulaşırım şahadete.
Her şey ne kadar bağlı niyete.
Yerin adamı çekmesi Allahın hikmeti.
Uymazsan ölürsün uyarsan yürürsün.
Günahkar olursun yazılana uymasan.
Hikmete bilerek uymazsan
canına kıyar cehennemlik olursun.
Ne kadar önemli hikmet.
Hiç birinde yoktu ki atlamaya niyet.
Dengemi kaybedersem ulaşırım şahadete.
Savaştan bıktım diye atlarsam cehenneme.
Şehit sayılacaklar baktın mı niyete.
Şehittirler her halükarda.
Aman niyete de hikmete de dikkat edeceksin demek ki
Albay Mustafa Kemal Anafartalar Grubu Komutanı
Şafakta Türk süngü taarruzu ile 10 Ağustos sabahı
Conkbayırı'nda tutunmayı başardığı noktalardan
sökülüp attı İngiliz kuvvetlerini
Albay Mustafa Kemal’in göğsüne bir şarapnel misketi isabet etmiştir.
Albay Mustafa Kemal’in cebinde bulunan saati parçalamış,
ancak kendisine bir zarar vermemiştir.
Arıburnu bölgesinde mevzi muharebeleri şeklinde devam eden çarpışmalar, 20 Aralık 1915 tarihinde Anzakların bölgeyi tahliyesi ile son bulmuştur.