Gece gündüzden
kız istemeye gelmiş,
Mükemmel
şeklinden çekinmeyen ışık,
Karanlığı o an
bakışıyla delmiş!
Gece konuşur
pek titrek, mecnun âşık…
Gecede
tebessüm, hazla “ben olmasam”
“Nurun neye
yarar perdemde solmasan”
“Benden iz
kalmasa, karamı silmesen”
“Seni çok
besleyen, aş yediğin kaşık”
“Sanki gecesi
ruh, gündüzü bedende”
“Işığın oynaşır,
karanlık yanında”
“Özünde bahtında ihtiras kanında”
“Hem de ne
keyifle, yaşarsın alışık”
Gündüz
sinirlenmiş, ışığı kararmış
İtiraz etse de
sözünde şaşırmış,
O an hayır
dese kendine zararmış,
Kabul etmiş
sonunda ikizine yapışık…
“Kızımı oğluna
vereceğim kabul,”
“Ne zaman
çalacak aynı anda davul,”
“Oğlunu
görmezse kızımda kalır dul! ”
Gündüz pek
kıvranmış, gece der yılışık…
“Kızın eğer
gelirse karanlığıma,”
“Diyecek olmaz
korkma yarenliğime,”
“Gecen olurum
çok mutlu aydınlığına”
“Hem tanırsın
beni, özünde barışık! ”
Düğün dernek
hali obada tatlanmış
Kırk gün kırk
gecede coşkuyla kutlanmış
Beden ruha
varmış resmen mumyalanmış
Ruh aydınlığında,
baksa bedeni kırışık!
Saffet Kuramaz