Darülacezededir, nice anne babalar
Darülacezededir, nice anne babalar
Ne evlatlar arıyor, ne hısım akrabalar
Gördüydüm bir programda, ihtiyar nineleri
Yüzleri üzgün idi yanıktı sineleri
İşte bu hale düştük, hayır olsun sonumuz
Tedbir almak lazımdır, tehlikedir önümüz
Ettiği gibi herkes, mutlaka çatacaktır
Evlatlar ebeveynin yolunu tutacaktır
Hanımla kavga etmiş bir gün adamın biri
Hanım kaynata için saymış ileri geri!
Ya bu evden o gider ya ben çekip giderim
Ne babana bakarım ne de hizmet ederim
Adam da babasını aldı koydu sepete
Dağın başına çıkıp, durmuştu bir tepede
Babasını indirip sepeti kırmaktaydı
Küçük oğlu babaya bir soru sormaktaydı
Lazım olmaz mı baba ne için kırıyorsun?
Babası dönüp der ki ne diye soruyorsun
Oğlu der baba seni, taşıyacağım elbet
Dedem gibi olunca lazım olur bu sepet
Dede der torun haklı, o sepet dedenindir
Ben babamı atmıştım şimdi sıra benimdir!
Tövbe şimşeği çaktı adamın dimağına
Babasını öperek almıştı kucağına
Hemen evine vardı, hanımını çağırdı
Babama bak ya def ol, dedi saydı, bağırdı
Masal değil yazdığım, bu hikâye gerçektir
Kıssadan hisse alın, her eden görecektir
Anne baba gül gibi, baktılar küçük iken
Sen de onlara gül ol, olma kanatan diken
Beddua alanların, gülmez dünyada yüzü
Evlatlar asi olur, evinde geçmez sözü
Babam asiydi deyip, sende asilik etme
Sen hayırlı evlat ol gittiği yoldan gitme
Bilinen bu hikâye, bunun için yazıldı
Eden bulur sözcüğü, beynimize kazıldı
Anne yüreği yufka, bir şey söylerken sızlar
Anneleri ağlatan, var nice hayırsızlar
Tövbe etmek gerekli, onlarla barışmalı
Hayırlı evlatların, safına karışmalı
Dünya üç günlük dünya, sabırlı olmalıyız
Onlarla hoş geçinip duayı almalıyız
Baba haklı ya haksız, bedduası tutuyor
Zannetmeyin Mikdadî kafasından atıyor
Ozan Mikdadî