sen
olmasaydın nasıl olurdu dünya, diye hayal ettim de
hiç de
yaşanılır bir dünya olmazdı zannımca
çekilecek
gibi değil, katlanılacak gibi
rengini ve kokusunu yitirmiş olurdu kanımca
alabildiğine
tekdüze, her şey kara düzen
ve beni can
evimden üzen, pis ve yılışık süzen
bakışlarla
üzerimde olurdu
hem senin
gibi güzel bakan olur mu ki bana
senin gibi
güzel seven beni
sensiz
yaşanılır mı hem
bu yalan ve
talan dünyada
sen
olmasaydın nasıl olurdu bu dünya
cehennem
olurdu evvela, her şey zehir zemberek
herkes zebani,
acizane hırpani olurdum ben de
dolaşırdım
sokak sokak aklım hep sende
hayalimdeki
seni arardım köşe bucak
kalbim
yalnızlıktan çatlardı,
sensizlikten
kavrulurdu tenim
çıkmaz olurdu
hançeremden sesim
kesilirdi
nefesim
adını
koyamazdım ama, aklım bir karışık
kalbim bir
küs bir barışık olurdu daima
güneş bir
mana ifade etmezdi
yağmur
romantik gelmezdi
bahar açmazdı
bende dal dal
gitme kal
diyemezdim Allah'ın hiçbir kuluna
satın
alamazdı hiç kimse içimdeki sevdayı
dünyanın bilmem
kaç puluna
yaprak yaprak
büyümezdi aşk,
çiçek çiçek
kokmazdı içimde,
salkım saçak
sarmazdı kalbimi sarmaşık gibi
meyveye
durmazdı kiraz, hüzün çok mutluluk az
olurdu
sen
olmasaydın nasıl olurdu dünya
sıradan
olurdu, alelade bir şeye benzerdi
yaşamak için
sebep olmazdı, gülmek için
dağ olurdu
her yer, taş olurdu
gözlerde
dökülen yaş olurdu
işler rast
gitmezdi, geceler bitmezdi
iyilik bilinmezdi,
güzellik anlaşılmazdı
her ne varsa
kötülükle olurdu, çirkinlikte yarışırdı
hava hep
kurşuni olurdu, sözler kurşun olurdu
kalpler taş
olurdu
sen
olmasaydın
dünyada hayat
namına bir şey olmazdı
insanlar
yaşadığının farkına varmazdı
kuru bir yaşamak
olurdu
yavan bir
yaşamak, yaban
gerisi yalan
olurdu
gelip geçen "an"
olurdu
sen
olmasaydın gök mavi olmazdı
yer yeşile
bürünmezdi, ağaçlar süslenmezdi
dallar
meyveye durmazdı, karanlık ışığa yenilmezdi
çocuklar
büyümezdi
sen
olmasaydın kalp adına bir şey
çarpmazdı sol
yanımda
dilimde adın
olmazdı
aklımda
fikrin
sen
olmasaydın yapraklarını saymazdım
papatyaların,
seviyor sevmiyor diye
uğur
böceklerini yakalayıp
"uç
sevgilinin olduğu yere" demezdim
kasımdan
nefret etmezdim
canlar
sararıp dökülüyor diye
insanları
sevmezdim
kuru
kalabalığa karışıp yaşıyor diye
yağmur olup
yağdın ruhuma sağanak sağanak
ruhum hep
ağlak
ıpıslağım
şimdi sana, hani bana sığınak
şunu bil ki ey
can, olsan da olmasan da
bir papatya
gibi solsan da solmasan da
bu can sana
atacak, sana yaşayacak delice
hesapsız
kitapsız, hadsiz hudutsuz
muvazenesiz,
seni sevecek sonsuza değin
seni
soluyacak ciğerleri çürüyene kadar
canı çıkana,
nefesi tükenene dek
imkansızca
sevecek seni, inadına
kuşun
kanadına yazacak adını
yaratanın
adına sevecek seni
şunu unutma
ey can
sensin bana
her iki cihanda heyecan
gün doğmasa, batmasa
gün
sen
doğacaksın ve kalacaksın bende
ezeli bir
aydınlık
tatlı bir serinlik,
daimi bir
esenlik gibi
olsan da
olmasan da
bu can seni
sevecek,
sana atacak
ve seni
yaşayacak ezeli
ey ömrümün en
güzeli
kalbimin
yegane özeli