Fark
etmez
Dün
gibi eskirsin sende
Solup
giden bir yaprak
Eriyen
kar tanesi
Ve
tükenen yollar gibi
Bitersin
elbet
Ama
dudaklarım k/anar öptüğün yerden
İçim
k/anar göremezsin.
Dilimize
vurulur prangalar
Suskun
izlerinde gömerken hayalleri
Kimsesiz
çocuklar gibi akar gözyaşlarımız
Vururlar
bizi kör bir kurşunla
Avuçlarımıza
düşer
özgürlük kuşları
Kendini
ihbar ederken zaman
Çocukluğumuz
Sevinçlerimizin
en güzle y/anı...
Yanakları
kızarır akşamların
Utanır
kelimeler anlattıklarından
Sahipsiz
bıraktığın
gönül köşkümden
Bir
intihar uzanır kelimelere
Her
kelime idam/lık sehpasında hazır
Kıyısında
beklemekte yalnızlığın
“Zaten
yarım seveceksen sevme” demişti bir derviş
Günden
güne tazelenen umutların ekseninde
Acımasızca
kapattığın
kapılar
Acıtıyor
canımı
Dipsiz
kuyuları özlüyorum bu yüzden
Hepi
topu bir Yusuf masalı…
Karanlığın
kıyısında
Firaka
düşen
kelimelerde
İtirazsız
tezahür eder duygularımız
Çoktan
kabullenmişliğimiz bezm-i
elesti
Ve çoktan sahiplenmişliğimiz
Doğacak
güneşi…
Dün
gibi eskirsin elbette
Ömrümüz
topal bir çocuk olur aşkın yolunda
Parmak
uçlarımızda derin sızı
Düş/me
gözlerimden diye yalvarmadığım
Vakit
daha nelere gebe
Uyan
Hayat
geçip gitmekte…
Âdem
Efiloğlu
Fon:Buda geçer... Çalan Adem Efiloğlu