Masanın Üstünde Üç Damla Kan
Bir ateş etrafında eğlenen gençler son ritüellerini gerçekleştiriyorlardı umutlarının Son okey taşını yerine incelikle koyan emekli bir memur görevini tamamlamış bir subay gibi gururlu içindeyken sonsuzluk saniyelerinin Bir Küba gerillası deniyordu tekçeli silahının kalibresini uzaklara gözlerini dikerek Sultanahmette bir bahçıvan ılık rüzgarların önünde yaşam katıyordu doğaya bitki tarhlarını ekerek Efsanevi ağaçların arkasında yer alan bir çiftikte mirahur yapıyordu atların nallarını son bakımlarını cesur cedlerin seferlerini düşünerek Masanın üstünde üç damla kan akıyordu kristal bardakların arasından kan kokusu hissediliyordu odalarda Sonbaharın gelmesiyle boyun büken kuşların gökyüzünün maviliklerinden çıkarttıkları huzursuzluk senfonileri Presantable bir işadamını şirketinde elemanlarına rezil edecek olan gri lağım faresi fobisi Bereketli bir sofrada ekmeğe giden bir elin yolunu kesen bir cam parçası akıtıyor kızıl kanı etrafa Fakirliğe alışmış genç yürekler izin vermiyorlardı saniyelerin içinde beyhude harcanan gereksiz masrafa Yıkılmaya doğru giden önemli bir devlette vezir gerek duyuyordu kökten sorunları çözecek maslahata Ölen iyiliklerin etrafında kümelenen sevgi mümessilleri durumdan rahatsız başlamıştı sızlanmaya Kısa yollarla kendini geliştimiş bir araba uzun yollarda yavaş yavaş soluklarla başlamıştı hızlanmaya Masanın üstünde üç damla kan yerin derinliklerini inmek üzere kristal bardaklar kırılmış hınzır gürültüsünden Verimli coğrafyalarda yaşanan münakaşalarla bütün sokaklar titriyordu sessizce akan bedbin kanın gümbürtüsünden Gazeteler yazarken kanları unuttular kanların içinde boğulanları bireysel pragmalar için kullanılan bedenleri Ateş etrafında eğlenen gençlerin umutlarını yakan kanların arasında rütüellerini bitirdiler insanlığa yoktu verecekleri bedelleri Görevini tamamlayan emekli memur evinin yolunu tutmuştu sessiz bakışların hegomonyasında ilerlerken havada sonsuzluk silleri Sultanahmetteki bahçıvan can suyunu veriyordu fidanlara büyüdüklerinde hayal ediyordu gök kubbenin altında Yahudi sarraf kolyesini arıyordu alelacele soruyordu bütün esnaflara düşüceleri yeniden esir almaktayken bedenini Sonbaharın bitişiyle kuşlar yine sevimli musikiler tuttumuşlardı insanlığın sevgi penceresinden Masanın üstünde üç damla kan aktı yerin derinliklerine tesirinden kırılan bardaklar yerlerde yuvarlanırken.........
(
Masanın Üstünde Üç Damla Kan başlıklı yazı
ercaga tarafından
31.05.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.