Online Üye
Online Ziyaretçi
Yine düşülmüş
Eski bir aşkın peşine
Telaşı var rüzgârın
Nasıl tutuşmuş paçası
Baksanıza divane esişine
Adı neyse bu deli ısrarın
Acele süpürülmüş
Yeri hazırmış toprağın
Nerede görülmüş
Özlemin elinden kaçası
Hani perdesi çekiliydi esrarın
Anladık aklına sokar
O kızıl goncası
Belli ki üşümüş
Belki karanlıktan korkar
Serçe dinlemez ya sözünü
Getirse üç dal parçası
Zor bu eylül ateşine
Lafı olmaz kuru yaprağın
Buluttan ayırmasa gözünü
Güvenilmez hazan güneşine
Güçtür bu mevsimde yakası
Kalır bir hasret şiirine
Pası silinir iki üç mısranın
Hele yanındaysa hüznü
Bahsini ederse mahzun dudağın
Hani derse hala cennet kokar
Çevirmesin hemen yüzünü
Söyleyin demli çay olası
Alt tarafı bir izmarite bakar
Dr.süreyya Burak önder