Kirlenen Masumiyetler
Ağustos sıcağında bir kamelyada oturup düşüncelere dalan bir genç seyrediyordu göletteki ördekleri Yorgunluğa muttaki bir miskin bakışlarının arasında teslimiyet taşıyordu bütün hadiselere karşı alnında boşvermişlik örnekleri Yemişler büyürken ağaçlarda ardıç kuşları ağaçlarda ötüşleriyle ovaları canlandırıyorlar sanki ölümlerden kurtulup yaşanma karşılama törenleri Fedakar annelerin çocuklarına gösterdiği ihtimamla tüm sevgiler hayat buldu bedenlerde zoraki hüzünler kaybolurken Umut dolu hayaller kuran küçük çocuk henüz altı yaşında ilk mektebine kaydolurken Mutluluğu arayan bir dervişin gittiği meskenlerde bulamadığı huzuru taşıdı yüreğinde genç bir menekşe gibi solarken Mutlak surette rahatlığa alışkın bir ağustosböceği düşünmezdi kışın başına gelecekleri yaz akşamlarında gününü gün ederken Yere düşen çocuk sadece üzerini kirletmişti masumiyeti hala sağasağlam duruyordu küçücük ellerinde yavaşça ayağa kalkarken Yerde yuvarlanan bir kuşe kağıdı duracağı noktayı kestirmeye çalışıyordu telaşlı bir vaziyette şehrin en işlek sokağında arabalar geçerken Yerden kalkan çocuk gülüşlerini korumayı başarmıştı omuzları sağlam durmaya başlamıştı sonunu kestiremediği sonsuzlukta Yerinde sayan saniyeler ulaşmaya meyilli hedeflerine kendi masumiyetlerini saatlerde gizleyerek küçük bir boşlukta Kirlenen masumiyetler gibi anılar gittikçe uzaklaşıyorlar masumiyetten yaklaşmaktalar hüzüne Kilitlenen kapılar gibi bakışlar açmıyorlar kendilerini insanlığa kaçıyorlar mutlu sonlardan mutsuz diyarlara Karşılarında mutsuzlukla yıkanmış sonsuzluğa uzanan genişçe sahralar çok dramatik bir manzara Karşıtlıkla sıralanan mefhumlar insanlara dönük duruyorlar yerlerinde masumiyetleri belli belirsiz bir ara Çocuk mektebine devam ederken yavaş yavaş büyüyor umutları sorunlarıyla beraber kayboluyor içinde düşüncelerinin Derviş en sonunda dergahına dönüyor elinde oltu tespihi mutluluğu benliğinde arıyor soğuk bir kış gecesinde üstünde otururken bir Lübnan sedirinin Müstesna kılınan kaideler üzerleri ince perdelerle örtülü kalmışlardı köşebaşlarında kurallar kuralsızlıklarla akıyor sokaklarda Kirlenen masumiyetler gibi sokaklar gittikçe uzaklaşıyor değerlerinden bürünüyorlar kişiliksiz hüzünlere Bakışlar kapattıkları kapıların arkalarını tahmin etmeye çalışıyordu kendi kendilerine mahkumdular ölgün sulara Her mahrur yürüyüş bir isyandı sanki metropollerde insanların arasında kalan hırslı bulvarlara Her sakinlik sanki hoyratlığın belirtisiydi şehrin diyalektiğinde son kıvılcımlarını sokakla buluşturan lambaların hegomonyasında Her sevinç sanki hüzünlüydü bembeyaz suratlarda zalimce yavaş yavaş parlayan odaların loş ışığında Kirlenen masumiyetler yaşam gibi içinde hem iyiyi hem kötüyü barındırarak ilerliyor geçmişin ilerisinde Kirlenen masumiyetler karşıtlıklar gibi birbirini tamamlıyor hüzünden-sevince seviçten-yeryüzüne doğru...
(
Kirlenen Masumiyetler başlıklı yazı
ercaga tarafından
19.06.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.