Millete baskı yapıyorum artık iyiden
iyiye şu sigarayı bırakmaları için. İyi mi ediyorum, yoksa kötü mü onu da zaman
gösterecek. Kimisi hafif yollu bozuluyor, kimisi ?'He tamam tamam ağabey''
diyor, kimisi de ''Boşveeeer içen de ölmüş içmeyen de''diye cevap veriyor.
Bazısı da '' Sen de içtin ağabey zamanında şimdi niye bize cart curt
ediyorsun'' diyor. Alıyorum ellerinden sigara paketini, üstündeki resimleri,
kanserli ciğerleri gösteriyorum, bu sefer de ''Ben o kadar ciğersiz miyim Ahmet
Ağabey, aşk olsun sana'' diyorlar. Tamam eyvallah ben de içtim içmesine ama
anlamışım zararlı bir şey olduğunu ve bırakmışım. Size de hararet ile tavsiye
ediyorum. ''İçen de ölmüş içmeyen de" lafına gelince, doğrudur dünyada
baki olan yok amma, içenler ölürken bir de sürünüyorlar. Yalansa yalan deyin.
Her sigara içen bir kere potansiyel kanser hastası adayı, onun dışında daha bir
sürü hastalığında aday adayı aynı zamanda...
Bırakamıyorum diye bir şey yok
arkadaşlar, zararın neresinden dönerseniz kârdır unutmayın. Zaten bıraktığınız
zaman ilk çekeceğiniz stres ve sıkıntı beş on gün. Bende böyle oldu, sizde de
üç aşağı beş yukarı aynısı olur. Ondan sonra ciğerleriniz gerçek anlamda bayram
etsin, çekin şöyle oksijeni alabildiğine ciğerlerinize...
Şimdilerde okullarda çocuklara bu konuda
çok eğitici bilgiler verildiğini kendi çocuklarımdan da az çok biliyorum ve iyi
de yapıyorlar. Bizim zamanımızda okullarda bu kadar anlatılmıyor, eğitim
verilmiyordu...
Meslektaşım Uğur'a da söyledim. ''Ya
bırak Ahmet Ağabey sonra bunalıma girerim filan'' dedi. İçimden lahavle çektim.
''Bak sonra hastalanırsın birden, yok kanserdi, yok ülserdi çıkar bir tarafında
ben de karışmam'' dedim. ''Hem oğlum psikolojik yardım da alırsın, devlet bu
imkânı da tanıyor siz sigara tiryakilerine'' O da döndü bana '' Boş ver ağabey,
şimdi gideceksin psikologa ondan sonra yok gel senin çocukluğuna inelim filan
fişmekan, işin yoksa uğraş dur, ya çocukluğuma inip de geri çıkamazsam ne
olacak ağabey''
Konuşmayayım, konuşmayayım diyorum
bunlara ama bir taraftan da içim parçalanıyor içen haytalara. İşte böyle her
gün didişiyoruz bu sigara içen zevat ile zatı muhteremler ile. Bakalım bu işin
sonu nereye varacak. Şair dostumuz Kahraman Tazeoğlu'nun güzel bir şiiri vardı
'' Seni içimden terk ediyorum'' diye. İçinizden mi yoksa dışınızdan mı bilemem
nasıl terk edeceğinizi ama mutlaka terk edilmeli bu sigara denen illet...