Öyle has dokunuyorsun ki santur teline yüreğim mayalanıyor nar rengi dudağında hangi gölgeye sığınsam senden bir esinti ıslanıyor kirpiklerinde parmaklarım isyankâr bir gardiyan gibisin, mapusane koridorlarında buna dayanamam.
Niçin bu kadar eskilerden bahsediyorsun? hâlâ mı ders almadın hayattan ağır ağır aldım, farketmedim mert ve namerdi sorulsa sarhoşum, berduşum derim zamanım yetmedi seni tanımaya, seninle yaşamaya.
Sana okunmamış bir mektup getireceğim dokunaklı eski bir şarkı gibi aşk: Alabildiğine akan bir nehirdir bilene ne zaman pencereden dışarı baksam iki kumru havalanır başımın üstünde kanatları göğe vura vura döner allahaısmarladık, dercesine.
( Buna Dayanamam başlıklı yazı Öz tarafından 23.07.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.