bölüm1...
Modern bilim ve gök araştırmacıların tartıştığı, belki insanlığın başlangıcından itibaren en çok tartışılan konulardan birisi de dünya dışında yani evrende insan benzeri veya farklı varlıkların yaşayıp yaşamadığı olmuştur diye düşünmemek, doğru olmaz gibi geliyor bana.
Günümüzde NASA’nın ve diğer uzay araştırma kurumlarının yegane amacı uzayda hayat olup olmadığını ispatlamaktır diye düşünen insanlar çoğunluktadır, ben bu konuda farklı düşünenlerdenim, şimdi anlaşılmaz karmaşık açıklamalar bekleyenler olabilir lakin bu şekilde düşünmemin nedeni aslında çok basit: yaşadığımız yirmi birinci yüzyılda dünya uzay çağına hızlı adımlar atarken, bizim bazı asker, bürokrat, sanatçı ve bilim insanları ve toplum önderleri Amerika da yaşayan ve efendimiz diye adlandırdıkları bir paranoyak, Scientology, mossad CİA ve ABD piyonu emriyle ülkemizde darbe girişiminde bulunuyor, evet yanlış okumadınız paranoyak dedim...
Bu akıl almaz eylemi başka nasıl açıklaya biliriz ki?
Yıllardır tüm devlet ve sivil kurumlarımızda adeta alien ve zombi filmlerinde gördüğümüz virüs gibi yayılan bir paralel dünya yapılanmasını hangi mantıklı bilimsel makale açıklayabilir ki?.
Evet zaten toplumuza dıştan baktığımda, ve bazı davranışları incelediğimde bizlerin dünyalı kavramına uymayan eylemleri hemen göze batıyor geçenlerde köyüme gitmiştim, ve doğal olarak tüp gazı siparişi verdim, neyse tüpçü arkadaş geldi tüpün hortumunu ocağa bağladı, gaz kaçağı olabilir düşüncesiyle hareket ederek bu uzaylı kardeşimize bunu izah ettim,
ve şaşırtıcı sonuç adam cebinden çakmak çıkartarak ve muhtemelen olsa da, olması mümkün olan gaz kaçağını alevle kontrol etti, ve bana sırıtarak abi kaçak yok dedi..
Be güzel kardeşim zaten olsaydı, şu an bunu tartışamazdık, havaya uçmuştuk, ve parçalarımızı NASA uzaydan toplardı.
Neyse konuyu dağıtmayalım zaten bu başka hikaye bu tür davranışlarımızı anlatmaya kalkışsam, bir ömür yetmez bu hikayeden yüzlerce kitap çıkar..
Gelelim asıl konumuza: ülkemizdeki piyonların efendisi
bu dünyalı ve insanlık dışı varlık yüzlerce odalı saraylarda onlarca hizmetlisiyle ve üzerinde tek hırkasıyla gayet mütevazi bir sihirbaz edasıyla dünya hırslarından arınmış havuzlu, fin saunalı, özel şoförlü ve korumalı bir hayat sürerken baya sıkılmış olmalı ki, bir gün ansızın uyandığında ve karşısında yüz dönüm mütevazi bahçesinde rengarenk kelebeklerin ve kuşların uçuşmalarını izlerken aklına uzayın derinlerinden bir sinyal düşmüş olmalı ki..
Sihirbaz değneğini alıp sarayın uzun koridorlarında koşmaya başlamış, tabi buna koşmak diyemeyiz daha doğrusu kaplumbağa hızıyla ilerlemiş demek daha mantıklı olurdu, çünkü o gün ışınlanma makinesi bozulmuş olmalı,, neyse ki konuyu dağıtmakta üstüme yok,
hadi hikayeye devam edelim, nerede kalmıştık,, evet… bu ihtiyar sakalsız efendinin aklına garip bir düşünce girmişti, artık büyüler yoktu, alevler salmak da yoktu, doğrudur bu şahısın tabi ki de süper güçleri vardı olmasa nasıl binlerce mil öteden üzerimize alevler salardı, arkadaşlar lütfen mantıklı düşünelim..
Bu garip düşünce neydi ki sorduğunuz kulaklarımda çınlamaya başladı, tamam açıklıyorum.... Darbe yapmak..
Evet o gün ateşler saldığı gün, çeşitli sihirler yaptığı gün hepimiz gülmüştük,
deli zırvası diye, göz arda etiğimiz şey ise bu sakalsız ve şapkasız sihirbazın sağlam bağlantısı vardı. Bu bağlantı düşündüğünüz gibi uzaylılar değildi bu efendi zatın arkasında Scientology, mossad CİA ve muhtemelen insan görümünde, bu psişik güçlere sahip kişiye görünen türlü varlıklar. : ]
Paranoya da diyebiliriz veya fazla özgüven eşliğinde türlü kişilik bozuklukları, neyse artık buna siz karar verin…
Be güzel kardeşim bunların uzaylı ve NASA ile ne ilgisi var haklı olarak diyebilirsiniz,
ilgisi belki yıllardır gözlerimize sunulan Scientology finansmanlı Hollywood bilim kurgu filmlerinde ortaya çıkmıyor mı?
Kurgu hep aynıdır,,
Dünya istila olmak üzeredir ve yiğit bir Amerikan başbakanı veya askeri bu saldırıyı bertaraf eder...
Ülkemizde benzer ters kurgu yapılmıştır,,
Bu kurguda,,
Uzaylılar bizler… biz uzaylılar istila girişimine kalkışmadan ilk saldırıyı [first strike] yapanlar sözde kahraman efendinin askerleri ve piyonları lakin bu kurguyu yapanların mayası bozuk olduğu için tutmamıştır, bu darbeci saldırı düşmandan değil dost ülke bildiğimiz Amerika üzerinden geldi, ve hesapları tutmadı oyun tersine döndü, o milyon dolarlık filmlerdeki sahte kahramanlar değil, uzaylı ve düşman gördükleri kahraman Türk milletti, devleti bu hain ve ahlaksız saldırıyı durdurmuştur…
Darbe girişimini komedi diye adlandıranlar, bugünlerde
şanlı Türk millettini tankların ve silahların önüne bedenleriyle siper olduğunu hatırlayınca bakınız biz uyarmıştık, haklıydık bunlar insan olamaz böyle korkusuz cesaretli olunamaz bunlar kesin uzaylı diyerek manşet atıyorlar, evet bu manşetler komedi işte…
Dünya bize uzaylı gözüyle bakabilir, biz buna Türk milletinin birlik gücü deriz,,
devamı yakında…..
Suskun//