her gece uykusuz 
her sabah mutsuz…
bu deprem ülkesinde, çok katlı binalarda çoğaldı acıları
caddeler, sokaklar üstlerine devrildi
artçı şokları ölçmeye yetersiz kaldı
Richter ölçekleri

bazen parçalanmış bir düğün fotoğrafı 
bazen parmaktan çıkan alyanstı lar
kime el uzattılarsa, bir vebalı dan kaçar gibi kaçtılar
bu günah çukuru dünyada suç olsa da intihar
onca suçlunun yanında, bir bebek kadar masumdular

masal kuşları güzel haber getirmedi onlara, ne dünden, ne yarından
onlar ki… 
çivi yazısı gibi, yüreklerine yazarlardı aşkı
şiirler kotarırlar ken sevgiliye…
Ferhat ın gürzü ile dağları yıkarlardı. 

ayrılık, bir bıçak gibi saplandı yüreklerine
biten bir aşkın ardından, eşiğine geldiler intihar denen o dipsiz kuyunun
kınından çekilen kılıç gibi değil, duvardan sökülen çivi gibi söküldü ler
gövdesinden kırılan ulu ağaçlar misali…
dal budak, boylu boyunca düştüler

şakağa dayanmış bir namlu, işini kusursuzca yaptı
perdesi kapandı bu kanlı oyunun
gazete sayfalarıyla örtüldü acıları

güvercinler gibi kapandı gözleri
geride gözü yaşlı üş beş dost, yarım kalmış birkaç şiir kaldı
bir şair, o günün sayfasına;
“en güzel ölüm kana-kana, kanaya-kanaya yaşamaktır” yazdı.





( İntihar başlıklı yazı gölge06 tarafından 17.08.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu