TASAAVUF  İLAÇLARIN (5)Rıza 

Tevbe/109- O halde binasını Allah korkusu ve Allah rızası üzerine kurmuş olan mı hayırlıdır, yoksa binasını yıkılmak üzere olan bir uçurumun kenarına kurup da onunla birlikte cehenneme yuvarlanan mı daha hayırlı? Allah, zalimler güruhunu hidayete erdirmez.ve kazanılan mallarınızdan da Allah rızası için harcayalım helal yollardan kazanıp helalini yiyelim bu konuda
 nisa suresini 29 ne diyor
“Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka…”[1] ayeti şerifesi, muamelat ve ticaret ile ilgili meselelerde geçerli İslamî kanunlardandır. Bu yüzden İslam fakihleri muamelat meselelerinde onu referans göstermişlerdir. “Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka” cümlesi ayette önceki genel kaidenin istisnası mesabesindedir; yani yanlış, zorla ve şerî olmayan yolla başkalarının mallarında yapılan her türlü tasarruf, geçersiz ve haramdır. Ama ticaret ve iki tarafın karşılıklı rızası ile bu gerçekleşirse, sorun olmaz. Bundan dolayı, tüm mali işlemler ve çeşitli ticaretler iki tarafın rızasıyla yapılır ve şerî olarak gerçekleşirse, İslam açısından doğrudur.[2] “Mallarınızı aranızda” ile “sizin rızanız” tabirleri arasındaki fark şudur: Ticarette nefsi ve batıni olan razılık, işlemi yapan iki taraftan çıkar ve bu yüzden sizin tabiri kullanılmıştır.[3] Burada bir tür razılık yansıtılmaktadır. “Mallarınızı yemeyin” cümlesinin “aranızda” tabiri ile mukayyet olması ise, bir malın etrafında bir tür toplanmayı ve malın ortada yer almasına delalet eder.[4] Bu yüzden bu ince noktaya işaret etmek için “arası” kavramı kullanılmıştır.  
 Allahın rızası anne ve babanın rızasındandır. Allahın öfkesi anne ve babanın öfkesindendir".
iki türlüdür; Allah'ın kulundan razı olması, kulun Allah'tan razı olmasıdır. Allah'ın kulundan razı olması; onun inanç, amel, söz, fiil ve davranışlarını kabul edip sevap vermesi, onu affedip cennet ve nimetleriyle mükâfatlandırması demektir. Kulun Allah'tan razı olması ise, Allah'ın emir ve yasaklarını, helal ve haramlarını, kaza ve kaderini iyi, güzel ve hoş karşılamasıdır. 
Allah'ın bir kulundan razı olması, o kul için dünya ve âhirette en büyük bahtiyarlık ve en büyük nimettir. Kur'ân-ı Kerîm'de Süleyman (a.s.)'ın; "Rabb'im! Bana ve ana-babama lütfettiğin nimete şükretmemi ve senin razı olduğun sâlih ameller işlememi bana nasip eyle ve beni rahmetinle sâlih kullarının arasına dahil et." diye dua ettiği bildirilmektedir
Burda bazi kissalar aklima geldi ve onları sizinle paylasmak istedim.


Bir kimsenin temiz gönüllü, ihlâs sahibi ve ehl-i istikâmet olduğunu anlamak için onun, yaptığı ibâdetlerinden ziyade o ibâdetleri hangi kalbî seviye ve hâl ile yaptığına bakılmalıdır. Yâni bilhassa davranışlarının İslâm ahlâkına uygun ve kazancının helâl olup olmadığına dikkat edilmelidir. Bu meyanda Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-, bir kimse methedildiği zaman, metheden şahsa, üç şeyi sormuştu:
"- Sen onunla hiç komşuluk, yolculuk, veya ticâret yaptın mı?"
Muhâtabı üçünü de yapmadığını söyleyince:
"- Öyleyse onu methetmeyin, çünkü siz onu lâyıkıyla tanımıyorsunuz!" buyurdu.
Onun için Süfyân-ı Sevrî -kuddise sirruh-:
"Kişinin dindarlığı, ekmeğinin helâlliği nisbetindedir." buyurmuştur.
Birgün kendisine:
"- Efendim! Namazı birinci safta kılmanın fazîletini anlatır mısınız?" dediklerinde de helâl lokmaya dikkat çekmiş ve:
"- Kardeşim! Sen ekmeğini nereden kazanıyorsun, ona bak! Kazancın helâl olduktan sonra, hangi safta dilersen orada namazını kıl; bu hususta sana güçlük yoktur." cevabını vermiştir.
Ticarette helâlinden kazanmaya dikkat edip, ona haram karıştırmamanın ehemmiyet ve bereketini, merhum pederim Mûsâ Efendi -kuddise sirruh- şu hâdise ile anlatırdı:
"Gayr-i müslim bir komşumuz vardı. Sonradan müslüman olmuştu. Birgün kendisine hidâyete eriş sebebini sorduğumda şunları söyledi:
"- Acıbadem'de tarla komşum Rebî Molla'nın ticâretteki güzel ahlâkı vesilesiyle müslüman oldum. Molla Rebî, süt satarak geçimini temin eden bir zâttı. Bir akşam vakti bize geldi ve:
"- Buyurun, bu süt sizin!" dedi. 
Şaşırdım:
"- Nasıl olur? Ben sizden süt istemedim ki!" dedim.
O hassas ve zarif insan:
"- Ben farkında olmadan hayvanlarımdan birinin sizin bahçeye girip otladığını gördüm. Onun için bu süt sizindir. Ayrıca o hayvanın tahavvülât devresi (yediği otların vücudundan tamamen izâlesi) bitinceye kadar sütünü size getireceğim..." dedi.
Ben:
"- Lâfı mı olur komşu? Yediği ot değil mi? Helâl olsun!.." dediysem de Molla Rebî:
"- Yok yok, öyle olmaz! Onun sütü sizin hakkınız!.." deyip hayvanın tahavvülât devresi bitene kadar sütünü bize getirdi.
Iste sevgili okurlar biz helal kazanıp helal ayrılmayıp haramdan uzak oldukca rabbim bizden razı olacaktır rabbim bizden razı olsun ana ve babamiz komşularımız bizden razı olsun AMİN 

HARUN YILDIRIM 

( Tasaavuf Ilaçları -5 başlıklı yazı Harun Yıldırım tarafından 26.08.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu