— Kandırılmış ve Aldatılmış bir Gençlik —
— Güneş batarken,
kapılar kilitlenirdi
güneş doğarken
kapılar açılırdı
bu döngü içinde
geçip giderdi hayat
her gün, yılları eksilirken
tekrar, tekrar ifadeleri alınırken
ve küflü parmaklıklar kan ile parlatılırken
Onlar ki;
büyük bir özlem duyarlardı
ve sıraya girerlerdi
daracık bir pencereden
seyretmek için beyaz güvercinlerin
özgürlüğe ucuşlarını
Onlar ki;
büyük bir özlem duyarlardı
ve dualar okunurken
ve pişmanlıklar bestelenirken
düşünceler özgürleşirdi
çağların ardından
akan bir nehir gibi
bir Ressamın
elleriyle çizdiği tablo gibi
Onlar ki;
acımadılar gençliklerine
hoyrat birer genç aslan gibi
Ve,
gür bıyıklı sert bakışlı,
kahraman babaların kahraman oğulları
ve ellerine sıkıştırılan soğuk çelikten emanet
Onlar ki;
şehirli, köylü, Babaların kahraman yiğit oğullarıydı
şehirli, köylü, Anaların - devrimci ve ülkücü kuzularıydı
Ve,
kandırılmış, aldatılmış zihinleriyle
acımadan, vurdu kırdılar kardeşini
habil ile kabil gibi
oysa ki yürekleri birdi
Sonra,
üniformalı, kalın kaşlı
sert bakışlı despotlar
hükmettiler idamlarına
işte o gencecik fidanları
bir sağdan bir soldan
yolladılar idam sehpalarına
Oysa ki;
istedikleri birlikti
duydukları özlem “ Barıştı “
Ve,
Yüreklerinde alevleniyordu tam bağımsız ve hür bir Vatanın hayali.
12 Eylül Anısına….
Suskun//