Dosta gidelim!

 

Gel dostum seninle dosta gidelim

O ne güzel dosttur bulalım haydi!

O’na sığınmayı talep edelim

O'na varıp O’nda kalalım haydi!

 

Derdimize derman deva O'ndadır

Dosdoğru söz, ferman dâva O'ndadır

Varılacak mekân, yuva O'ndadır

Kapısını varıp çalalım haydi!

 

İşlediğin suçu yüzüne vurmaz

Borçluysan affeder üstünde durmaz

Geç kaldın, geç geldin ne diye sormaz

Yeterki biz pişman olalım haydi!

 

Esirger, bağışlar ümit bürü gel

Gel dostum, an bu an, hemen yürü gel

Can varken bedende ruhta diri gel

Şek, şüphe ne varsa salalım haydi!

 

Yüzüne kapanır yoksa kapılar!

Kurtaramaz seni mülkler, tapular

Yerle yeksan olur mamur yapılar

Ölmeden yolunda ölelim haydi!

 

Aynı hal üzere durmamız meçhul!

Yarını bir daha görmemiz meçhul

Dün geçmiş, yarına varmamız meçhul!

Bu günü ganimet bilelim haydi!

 

Gel dostum yüzün ak bu kapıdan gir

Her türlü derdini halleder Bir Bir

Kalmaz sende gayrı ne leke ne kir

Beraber namazı kılalım haydi!

 

Ozan Mikdadî

( Dosta Gidelim! başlıklı yazı Mikdadi tarafından 10.10.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu