Gel dostum seninle dosta gidelim
O ne güzel dosttur bulalım haydi!
O’na sığınmayı talep edelim
O'na varıp O’nda kalalım haydi!
Derdimize derman deva O'ndadır
Dosdoğru söz, ferman dâva O'ndadır
Varılacak mekân, yuva O'ndadır
Kapısını varıp çalalım haydi!
İşlediğin suçu yüzüne vurmaz
Borçluysan affeder üstünde durmaz
Geç kaldın, geç geldin ne diye sormaz
Yeterki biz pişman olalım haydi!
Esirger, bağışlar ümit bürü gel
Gel dostum, an bu an, hemen yürü gel
Can varken bedende ruhta diri gel
Şek, şüphe ne varsa salalım haydi!
Yüzüne kapanır yoksa kapılar!
Kurtaramaz seni mülkler, tapular
Yerle yeksan olur mamur yapılar
Ölmeden yolunda ölelim haydi!
Aynı hal üzere durmamız meçhul!
Yarını bir daha görmemiz meçhul
Dün geçmiş, yarına varmamız meçhul!
Bu günü ganimet bilelim haydi!
Gel dostum yüzün ak bu kapıdan gir
Her türlü derdini halleder Bir Bir
Kalmaz sende gayrı ne leke ne kir
Beraber namazı kılalım haydi!
Ozan Mikdadî