Dün gibi hatırlıyorum 
Asık suratlı bir cinnet bağdaş kurmuştu içimize
Buluşmaya giden iki sevgili değil
Kasaba meydanında vuruşmaya giden iki silahşor dük 
Çizmelerimiz de öfke şakırtısı
Pire için yorgan yakmaya bahane arıyorduk

Su katılmamış rakı gibi sert tik
Yokuşa sürülüydü atlarımız
Cebimizde hazırdı veda cümleleri
Fırtına bulutu gibi çatılmıştı kaşlarımız

Ölüm kusmaya yeminli iki namlu ağzıydı bakışların
Kutusundan yeni çıkmış bir Smith Wesson kadar asil ve mağrur
Bir o kadar soğuk ve ölümcül dün

Bir çöl meleği gibi sürme çekmiştin gözlerine
Tırnaklarında kan kırmızı oje…
Rüzgarda uçuşurken depresyon topuzu saçların
Fazlası ile şık ve zarif tin
Bir katile göre… 

Avına pike yapmış bir şahin gibi çektin silahını
Bir kinin var gibi
Kırk yıllık düşmanından öç alır gibi 
İki el bastın tetiğe
Birden kendi kanımın kokusu geldi burnuma
Sendeledim…
Sanki iki vahşi kartal kondu göğsüme

İlkin inanamadım beni vurduğuna
Çatırdayarak kırılan ağaçlar gibi düşerken toprağın kucağına 
İnandım katilim in sen olduğuna
Hiçbir randevuya geç kalmayan ben
İnandım sana çok geç kaldığıma 

Öylesine ayrılık bürümüştü ki gözlerini
Görmedin şarjörümün boş olduğunu
Görmedin avucumdaki mermileri 

Ve hiç bir zaman bilmeyeceksin 
O düelloya… 
Benim boş bir silahla gittiğimi




( Düello başlıklı yazı gölge06 tarafından 6.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu