SÖZCÜK DİLİ
Dudağımdan çıkan her güzel sözcük ruhumda misafir olmakta ve kelimelerle komşulukta. Sözcükler bir hurma tadında dilimde ıslanmakta, kurumadan sıcağı sıcağına yazma macerasında. Bir buket papatya gibiydi hayallerimin kokusu. Karanfil kokusunu gül kurusuyla buluşturdum ve teşhis sanatıyla şekil verdim cümlelerime. ‘Teşhis’ ve ‘İntak’… ‘Kişileştirme’ ve ‘Konuşturma’ ile can verdim cansız varlıklara ve yaratanın bizlere ruh verip yaratması gibi mükemmel olamasam da bir de ben denemek istedim kelimelerimi baştan yaratmayı.
Bülbülün güle olan aşkı, yosunun suya sevdası, balığın denize hasreti, kuşların ormana olan özgürlüğü ve daha birçoğu kelimelerimle hamur kıvamında yoğruldu ellerimde. Taş ile toprak, bardak ile fincan, kalem ile kitap da dillendi cansız bedeniyle ve de edebiyata misafir oldular masum halleriyle. Beden diliyle kendini hissettirirmiş jest ve mimikler. Sözcük diliyle şekillenip kıyafete büründü bendeki öyküler. Sözcük diliyle sözlüğümün dilinden üretebilmek… Hayal kutumdan sözcük diliyle sözlü iletişime geçebilmek… Hüzün kanatlarından edebiyat ağacında sözcük diliyle uçabilmek…
Şair Nedim’den ve 18. yüzyılın Lâle Devrinden mektup getirdi sözcükler bir ara. Ve bir ara usulca hikemi tarzın öncüsü, 17. yüzyıl şairi Nabi’de buluştu dizeler. Lokman Hekim’in tıp bilgisiyle birleşip yaraya merhem oldu Türk Dili. Ana sütü gibi saf, çocuk kalbi gibi günahsız, nur yüzlü ihtiyarlarımız kadar masumdu Türk Dili. Sözcük dilinden cümle diline yolcu olup kaptanı roman ve tayfaları da şiir olan bir edebiyat gemisinde sefere çıktı Türk Dili.
Türk Dili, Türk Edebiyatı, Türk Folkloru ve Türk Halk Müziği… Birçok değer Türk bir yazarın kaleminden çıkıp ruhuna yol aldı Alman’ın, Japon’un, Çinli’nin, Acem halkının önünde. Acem türküsüyle, Kazak cırlarıyla (Cır : Halk şarkısı), şeşendik sözlerle (didaktik tür), aytıslarla (atışma, söz yarışı), makal-meteller (atasözü-deyim) ile şekillenip yükselerek Kırgız Edebiyatının ünlü eseri Manas Destanı ile buluştu. Bir destandı Türk Edebiyatı ve kültürlerin coşma noktasıydı. Sözcük diliyle şımaran eserler baştan yaratılan bir destandı.