BİR NEFESLİK ÖMÜR
Yalnızlığı özlersiniz kimi vakit. Yalnız başına kalmak, yalın ayak yalpalayarak sessizce kendi adımlarını dinlemek bile ayrı bir huzur verir insana. Kimileri buna ‘yalnızlık’ der, kimileri de ‘insanlardan uzaklaşmış bencil’, kimileri de ‘huzur’ der. En doğru cevap huzurdur belki de. Kendine ait toprak bir kupanın içinde seni bekleyen mis kokulu bir köy çorbası yahut ahşap, boyalı bir sandalyenin üstündeki yumuşacık minderde mırıldayan ev kedisinin gerçek tablosudur yalnızlığın huzuru. Ömür nasıldır? Yalnızlık kimin içindir? Hep yaşlı çiftler mi sever yalnız yaşamı?
İyiliksever kalbiniz, yalnızlığı iyilik perisi seçip iyilik güzellikten bahseder durur. İzlenimci bir yaklaşımla yalnızlığı gözlemlersiniz bir nefeslik ömürde. Meşakkatli yollardan, çiseleyen yağmur damlacıklarına bakıp derinlere dalar göz kapakları. Arının çiçekleri beğenip bal yapışı, serçenin çalı çırpıyla oynayışı, kar tanelerinin cıvıltısı ayrı bir hikâye yazdırır ruhumuza. Küf kokulu minicik beton evlerden badana kokan ferah evciklere dek yolcu olur kelimeler. Bir nefeslik ömürde bin nefeslik unutulmaz hatıralar aslında bizimle beraber.