Evlenmek iki cennet ehli kişinin
Zülfikar ucunda kalmayı
istemesidir:
O Peygamber kılıcı
O şerri tenden ve ruhtan alıcı…
Hàyır dilese çocuk meyvesini
İnsanlığı irşat için yedirici!
Yastıkları şerefi
Evleri son seferi…
Zülfikar’ın bir ucunda Dilara
Diğer ucunda Mustafa
Kutluyorum bir ömür sürecek
mührünüzü…
Bir yastıkta ömrünü birleştirmek
için karar vermek gerçekten ciddi bir teşebbüs. Evlenecek çiftleri bu yüzden
aldıkları bu karardan sonra canı gönülden kutluyorum.
Eskiden kişiler görücü usulü ile
“kız isteme” töreni düzenlenirdi. Birbirini
tanımak için nişan denilen bir süreyi değerlendirirler ve birbirlerini tanımaları
için büyükler her konuda destekleyerek yardımcı olurlardı. O zaman ki çevre dar
ve herkes birbirlerini tanırdı. Evlendikten sonra kadercilik yapılır,
paylaşımlar ne kadar yanlış olsa da ölene kadar birlikte yaşanılır ve
boşanmalar ayıplandığından nadir görülürdü.
Günümüzde, gençler birbirlerini
kendi tanıyor, Her şeyi aleni paylaşarak, yaşıyor ve eğer hala birbirlerine uzun
süre dayanabiliyor ve tahammül edebiliyorsa da evlenmeye karar veriyorlar.
Hatta kadın hamile ise, “Olmuş bir kaz işte, haydi evlenelim” der gibi bu
zorunluluktan da yapılıyor. Çıkma dediğimiz bu paylaşımlar, hep kişinin pozitif
anlarında olduğu için, kötü güne yansıyan paylaşımlardan uzak kalıyor ve
geleneksel ifade olan iyi günde kötü günde birlikte yaşama fikri evlilik
sonrasına kalıyor. Sanki evlenmek sadece bedeni arzuların, ya da maddi imkânların
bir sonucuymuş gibi yorumlanıyor ve evlilik sonrası sorunlar, maddeselliğin
kısa ömrü içinde, şaha kalkıyor. Artık
boşanmalar ayıp olmadığı için, çoğalıyor. Ortada kalan çocuklar sevgisiz ve
sıkıntıyla büyüyor. Sorunlu ve ahlaksız
bir toplum gerçeği aşikâr oluyor.
Sağlıklı bir neslin çoğalması
için evliliğe ciddi yaklaşılmalı ve gereken önemi vermeliyiz. Çocuklarımıza
karşı cinsten beklentileri ve hayata tutunmaları noktalarında gerekli
psikolojik destekleri verecek eğitim konusunda hassas olmalıyız. Dini,
geleneği, tarihi ve milli değerleri çok iyi analiz edecek sağlam bir kişilik
ile çocuklarımız yalnızca cinsel arzuları için değil, yaşamın her alanında
güçlü kalacak kararlara yönelmesi sağlmalıyız.
Mustafa ve Dilara gibi evlenen ve
evlenecek gençlerimizi gönülden tebrik ediyor, bir yastıkça mutluluk içinde
ömürlerini içtenlikle paylaşarak yaşamalarını Cenab-ı Mevla’dan diliyorum.