Anlamları yerine ve zamanına göre kavramadık mı bay erki eşittir= kral=İmparator= başkan=başbakan gibi kavramların hepsi aynı olur çıkarlar! Bu tür anlamalar doğru değildir. Bu tür anlamalar düşünsel tembel oluşun yanı sıra cahillik düşüncesidirler. Bizler her konuda değilse de; birçok konuda cahilizdir. Bu gerçeklik geçmişten günümüze bilinen ve kullanılan bir şeydir.

 

Bey erki demek kişinin bir mala, bir mülke ve bir köleye sahip olmasıyla kazandığı alan ve kullandığı alan etkisidir. Soyut Mamon iradesinin; somut ve uygulamalı şeklidir.  Bey erkliği (mülk sahipliği) etkisi ile kazanılır. Mülkün, totem mesleklerinden bu yana kişiler üzerinde bir alan etkisi vardır.

 

Mülk sahipliği de, mülkün kişiler üzerinde oluşan alan etkisini kullanma potansiyellisidir. Kişiler sahibi oldukları mülk etkisinin şiddet, kuvvet gücüyle; mülksüzler üzerinde kendisini kendisine ve kendisini mahiyeti üzerine determine eder. Bu hal, otomatikçe kendiliğinden oluş kuramıdır. Bu oluş şöyledir.

 

Mal, mülk insanın zaafıdır. Kırılma noktasıdır. İnsanların, kendi üzerlerinde malın mülkün alan etkisine karşı bir duyuşları vardır. Bu duyuş insanın kendi açlığı üzerinde olmakla, doğrudan ya da dolaylı oluşu ile insana etki eder. Bir buğday, bir koyun doğrudan etki iken bir bahçe ve bir saban dolaylı öğrenilmiş ilişkili etkidir.

 

Mal mülk açlık (gereksinmesi) nedenle insana bir baskı ve basınçtırlar. Mal mülk kişide açlığa ve de bencilliğin giderilmesine bağıntıdırlar. Salt bu nedenle mal mülk insana bir şiddet ve bir güç etkisi olmaktadır. Bir kayanın görülmesi tilkide yaklaşan avına karşı gizlenme oluşun alan etkisi ile yansıyor ise; aynı kaya insanda ev, tapınak vs. yapmanın alan etkisi olmanın baskı ve basıncı ile de yansır.

 

Şeylerin, şeyler üzerine olur alan etkili akış eğilimi, tarihte ilk kes totem alan içinde “herkesin herkese göre olan ortak sahiplik bilinci” olmakla ortaya konmuştur. En geri temel bağlanım yasası budur. Her şey bu geri bağlanım yasası içindeki oldurmalarla ileri olmuştur. Süreci bugüne getirmiştir.

 

Bu aşamada “herkesin herkese göre olan ortak sahiplik bilinci” sosyal sahiplik bilincidir. Yardımlaşan iş birlikle, sağlama yapan bir bağıntı olmakla dışta kişiler üzerine bir eğim ve eğimin akış enerjili, enerji düzenletme oluşun sosyal oluş yasasıdır.

 

Tekil sahiplik düşüncesi sosyal bağı zayıflatır. Sosyal oluş üzerinde ters bağıntı yapması ile sosyal bağcı kişiyi, kendi sosyal bağı üzerinde köle kılar. Kişi neden sosyal olmuşsa, aynı nedenden ötürü de köle olur. Bu durum dıştan bağıntı içinde olmanın düzenledim yasasıdır. İnsanın açlığına çekim olan mal, mülk; böylece şiddet, kuvvet kullanımlı bir öznel düzenledim olmakla otomatikman kendilikten bir girişme olur. İşte bu cazibe içinde ilk ortak mülk iktisap şekli içinde, mülke sahip oluşun kesbidir.

 

Sosyal oluşla her bir sosyal gayret ve her bir sosyal çabanın; araç kullanmanın vs. ortaklaşa sahipliği doğaya karşı bir egemen oluşun ilk tavrıdır. Doğaya karşı egemenlik ortaklaşa sahiplikle başlar. Ortaklaşa olanın ürettiği bilgi, beceri, deneyim ve üretim hareketi üzerindeki egemen eşme sahipliği kişisel sahipliğin eline geçmekle; salt doğa üzerinde değil; köleliği ortaya koyan ve insanın insan üzerinde de egemen eşmesi de olmuştur.

 

Bey erki meşruiyet ligini ve kendi gücü ile egemenliği ele geçirmesinin kaynağı ortaklaşa olanın ortaya koyduklarını ele geçirmekle; sahibi olduğu kişisi malından mülkünden ve köle sahipliği içinde olmakla yani otomatikman mülke sahip olmaktan alır. Malın mülkün temelinde insan emeği vardır. Ama malın mülkün temelinde olan emek gizlenir. Bu uygulama tarihteki ilk semantik (anlambilim bilmesinler ilik) uygulamasıdır.

 

Bilmesinler ilikti bu aşama ile “egemenliğin ve meşruiyetin kaynağı”; mülk kılınmıştı! Bu egemenlik İlk tip köle ve mülk sahipliğidir. Bey erki dediğimiz sahiplik; ortaklaşa olanın güç birliği, egemenlik ve meşruiyet ilik eldekini Mamon üzerin manyetikçe küple etti.

 

Böylece ortaklaşa olana karşı bey erki temsilcisi olan monark kişi de, kendisinin mali gücünü Mamon iznine tabii oluşla Mamon’dan icazetle aldığını söyler. Mamon artık meşruiyetlerin, egemenliğin ve gücün sahipliğidir. Ortaklaşa olanla elde edilen meşruluk, güç, egemenlik gibi ne varsa Mamon’a transfer edilmiştir.

 

Ortaklaşa olanla ortaya konan değerler neden Mamon’a transfer edilmişti? Cevabı uygulanan süreçle çok kolay olmuştu. Mamon’a ortaklaşa olanın mal, mülk, bilgi sahipliğini; bunların kullanım gücü olan egemenliği, meşruiyet ligi ve ortaklığın ortaklaşandan yana olan takdirde bulunmasını kişisel keyfi takdire dönüştürmek için transfer edilmişti.

 

Artık mülk sahipliği; sömürüydü, kurnazlıktı, akıldı, fikirdi, kibirdi, teşebbüstü çekemez ilikti ya da rekabetti vs. Mamon’da bu mala, mülke kişisel sahipliğe meşruiyet veren semantik mana anlamasıydı.

 

Doğada bağ, bahçe, tarla sürü sahipliği yokken Mamon da yoktu. Mamon’un mülk sahipliği ve takdiri de yoktu. Mamon soyutluğu, mülk sahibi olmakla tek yetkili egemen muktedirliktir. Bey erki olan efendiler de Mamon takdirli mal mülk sahibi kişilerdi. 

 

Olup biten böyle açıklanıyordu. Bey erki kişiler Mamon eliyle Mamon temsilcisi olmakla mal, mülk sahibi olmalarının otomatik etkisiyle; mal mülk sahibi olmayan köleler üzerine, bir muktedirliktiler. Artık bey erkliği, konuşan Mamon’dur. Bay erki olan (monark), Mamon’un yeryüzündeki gölgesiydi.

 

Mülk benim diye söz söyleyen Mamon söylemi en az iki bakımdan Mamon’ların işine yarar. Birincisi ilkten beri meşru olan; geri beslenme kaynağı olan ortaklaşa dediğimiz kolektif sahipliğe karşı olan özel mülk sahipliğinin meşruiyetsizliğini örtmek için mamon her şeyin başı olan bir takdirdi.

 

İkincisi mamon mülk sahibi olmasının egemence takdiriyle keyfine göre dağıttığı özel mülküyle, mülk sahibini de mülksüz kişiler üzerindeki tasarrufunu da meşru ediyordu.  Kendisi meşru olan; özel mülk sahipliği; kira, faiz kâr gibi bir yığın ara zaman devinmeli inşaları da kendisinden olanı da kendisine karşı olanı da meşru edecekti. Mamon kaynağı mülk tasallutunun beraatı ve dokunulmazlığı oluyordu. Özel mülk sahipliği tüm kötülüklerin anasıydı. Yani Mamon tüm kötülüklerin anasıydı.

( İnsan 10 başlıklı yazı Bayram KAYA tarafından 4.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu