Kadın uçağın
merdivenlerini yavaş adımlarla çıkıyordu.Geceden kalan yorgun gözleri ile
biletine bakıp yerini arıyordu.Yerini bulduğunda ise büyük bir zevk ile yerine
oturdu.Uçak dolmaya başlıyordu yanlarına hayatın bütün acımasızlığına göğüs
germiş , konuşkan bir teyze oturdu.Çocuğu ise dün yaşadıklarını bir nebze unutmak
için çoktan uykuya dalmıştı.Kadın ise uyumaya başladı.Yanların oturan yaşlı
teyze ise sanki konuşmaya ihtiyacı varmış gibi
konuşmaya başladı.O kadar konuşuyordu ki hem çocuğu ikidebir uyandırıyor
hem de kadının uyumasına izin vermiyordu.Yaşlı teyze ‘kızım senin kocan nerede
yoksa ayrıldınız mı? ‘ sorusunu sorduğunda kadının yüzü sapsarı olmuştu tam o sırada sanki hiçbir şey yapmamış gibi
bilmezlikten gelerek ‘ ne oldu kızım yanlış bir şey mi söyledim ‘ dedi.Kadın
ise gözünden birkaç damla akarak ‘ ben ile eski kocam görücü usulu evlenmiştik
zaten başından beri hiç anlaşamıyorduk.Belki bir çocuğumuz olursa evimizin
neşesi artar evliliğimiz yoluna girerdi diye düşünmüştüm.Doğuduğunda ise
sapsarı saçları ve mavi gözleri ile evimize uğur getireceğini düşündüm.Aksine
çocuk doğunca masraflar arttı ve şiddet başladı yalnız bana değil evimize uğur
getireceğini düşündüğüm çocuğuma da başladı gün eşyalarımı toplayıp çocuğumu da
alıp baba evine geri döndüm.Babamın bana söylediği o söz ise birdaha aklımdan
çıkmadı.Bana dediki ‘ben seni bir kişi gönderdim iki kişi kabul etmiyorum ya
tek gel ya da defolup git ‘ dedi.Bu söz beni çocuğum ile yeni bir hayat kurmaya
itti.Bu sözlerden sonra kapıyı çarpıp
çıktım ve kendime bir yer aramaya koyuldum.Benim bu insanların birbirinden
şikayet ettiği bonboş şehirde kimim varki.Çocuğum daha onbir aylıktı belki benimle aynı acıları
yaşamış bir kadın gibi çocuğumu bir yere bırakıp gidemezdim.Bu bana hiç
yakışmazdı yıllardır kocamla uğraşırken şimdi
bir masum çocuk ile nasıl ilgilenemezdim.Güneş çoktan gökyüzüne küsmüş
ay ise güneşin olmadığı yerde hüküm sürüyordu.Teyze ise hikayemi anlatırken ne
kadar olsada ‘ ah zavallı kızım ‘ desede bu sözler benim yaşadığım
olayları hafifletmiyordu.Lafımı hostes
böldü ‘hanımefendi iniş yapacaz kemerlerinizi takın ‘ dedi.Kendime geldiğiğmde
saatin geç olduğunu fark ettim.Teyzenin birkaç nasihatını dinledikten sonra
uçaktan indim.Sanki sokağa çıkma yasağı varmış gibi sokakta kimse yoktu .Bu
soğuk ve boş sokaklarda çocuğum ile sığınacağım tek yer bir otobüs durağıydı
.Çocuğum ise sanki benim yaşadığım olayları bilip bana zorluk çıkarmamak için
hiç ağlamıyordu.Durağın soğuk koltuklarına kendimi bıraktım.Sabah çoktan olmuş
işyerlerine gitmek için durağa gelen insanlar meraklı gözlerle etrafımı sarmıştılar.Ben
uyanınca insanların meraklı bakışları yerini konuşmaya bırakmıştı Onları
aldırmadan çocuğumu alıp uzaklaştım.Hemen kendime bir yer bulmalı onunla
beraber işe de ihtiyacım vardı.Dükkanların bir yandan camlarına bakıp bir
yandanda mutlu bir hayat için dua ediyordum.Ve bir mağazanın camında eleman
aranıyor yazısını görünce çok mutlu oldum ve hemen mağazanın içerisine
girdim.Mağazanın müdürü halimi görünce konuşmadan satış görevlisi olarak işe
alındın dedi.Çok heyecanlandım iyi niyetli müdür bana karnımı doyurmam ve
kendime bir yer bulmam için ilk maaşımı verdi.Bana yarın sabah işe
başlıyabileceğimi söyledi.Teşekkür edip mağazadan çıktım.Demekki bu boş şehirde
insanların halini anlayıp onlara yardım eden insanların da var olması bir
bakıma beni mutlu etmişti.Ben ve çocuğum ikimizde açtık en azından bu parayla
kendimin ve çocuğumun karnını doyurur ve kendime uygun bir otel
bulabilirdim.Öncelikle kendi karnımı doyurmak için az evvel yanımdan geçtiğim bir
çorbacıya geri döndüm. Fiyatlar çok uygundu hemen içeri girip biraz çorba
içtikten sonra çocuğum için marketten mama, bebek bezi vb şeyler aldıktan sonra kendime bir yer
aramaya koyuldum.Kendime bir yer ararken mağazanın vitrimindeki indirim
yazısını görünce kendime ve çocuğuma yeni elbiseler almak için mağazaya
girdim.Kendime ve çocuğuma elbise aldıktan sonra kasiyere buralarda’ uygun
fiyata otel varmı? ‘ diye sordum.Kasadaki gülenç yüzlü kadın ‘ olmaz mı hemen
bizim mağazanın tam karşısında var ‘
dedi.İşe alındığım mağazaya yakın olduğu için taksi parası vermek zorunda
kalmıyacaktım. Mağazadan çıkıp karşıdaki otele girdim.Yüzü asık bir genç adam
vardı resepsiyonda.Ben ‘ otelde boş oda varmı? ‘ diye sordum.Görevli hiçbir şey söylemeden odanın anahtarını bana
uzattı.Odama gitmek için merdivenlerden yukarıya çıktım.Ve hemen yatmaya
koyuldum. Sabah katlığımda işe geç kaldığımı fark ettim.Acele acele giyinip
kahvaltı yapmadan iş yerime gitmek için hızlı hızlı adımlarla koridora
çıktım.Merdivenlerden inerken siren sesiyle irkildim. Otelde gürültü hakimdi.Bir
an sanki eski kocamın sesini duymuş gibi oldum.O sesi duyduğum an bütün hayatım
sanki bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti.Aşağıya inmeye ne kadar
korksamda bunca şeyi yapmaya cesaret göstermiş bir kadının bu korkusununda
yersiz olduğunu anlayıp aşağıya inmeye karar verdim.Bütün korkumun boş yere
olduğunu resepsiyondaki adamın heyecanlı bakışlarıyla televizyon izlediğini ve
bir ambulansın otelin olduğu caddeden geçtiğini görünce anladım.Bütün korkum
geçmişti sakince otelden çıktım.İşyerime gittiğimde ise eşimin orada olduğunu
gördüm.Ben mağazadan çıkmak istedim eşim ise kolumdan tutup onu dinlememi
istedi.Ben en başta dinlemek istemedim daha sonra çocuğumuz için ona bir şans
vermem gerektiğini söyledi.Kocası eşine daha rahat konuşmak için çay bahçesine gidelim dedi.Kadın her ne kadar da tedirgin
olsada kaç senelik kocasını ilk defa bu kadar pişman görünce kabul etti.Çay
bahçesine gittiklerinde ise kocası karısından özür dileyip çok pişman olduğunu
işe girip çalışacağını ve çocuğuna sahip çıkacağını söyledi.Karısı evi terk
etmesine rağmen kocasını hala seviyor ve kocasına inanmak istiyordu.Kocasına
söz mü dedi kocası ‘sen gittikten sonra çok tuhaf oldum kaç senelik eşimsin ve
bizim bir çocuğumuz var şu ana kadar yaptığım her şeyin şaçma olduğunu anladım
artık evimin babası olmak istiyorum ‘ dedi ve karısına sarıldı ve evlerine geri
döndüler.Yorgun oldukları için eve gittikleri gibi uyudular.Sabah kalktığımda
dolaba baktığımda hiçbir şey yoktu kahvaltı hazırlayacağım için eşimi uyandırıp
evde hiçbir şey olmadığını ve bize dışarıdan bir şeyler alması gerektiğini
söyledim o ise bana bağırıp git çalış al bir şeyler dedi ben dün
konuştuklarımızı hatırlatıp iyi misin diye sordum eşim ise dün söylediklerimin gerçekleşeceğini mi
sanıyorsun dedi.Ve bana tokat attı.Çığlık atarak uyandığımda her şeyin bir rüya
olduğunu anladım eşim benim sesimle uyanınca iyi misin dedi ben ise ona rüyamı
anlattım ve gözlerimden birkaç damla yaş akarken eşim bana sarılıp o günlerin
eskide kaldığını söyledi…
Yazarın
Sonraki Yazısı