Neydi ikrar sözümüz, dilim aşkın çağrısı,
Yokluğun
hicranımın, yarasıdır yasemen.
İçimde
derinlerde, yalnızlığın ağrısı,
İki yanık eyvahın,
sırasıdır yasemen.
Her fasılda
çiledir, duygular içimizde,
Notalar yokluğunun,
durulmaz dehlizinde,
Yok olmada
gözlerim, evrenin denizinde,
Bu bende ki
kalbimin, karasıdır yasemen.
Düşsem bile
acıma, ezilsin tüm gururum,
Zaten ben
dalga dalga, sahillere vururum,
Kaç kere deprem vurdu, kalbimde budur durum,
Dilimden
çıkan aşkın, narasıdır yasemen.
Zaman bir
bilinmeze, sürüklüyorken bizi,
Şimdi nasıl
sarılsın, kalbimde neşter izi,
Tarifini
edemem, yakıyor teni sızı,
Bu eza
talihimin, kurasıdır yasemen.
Ne anlatsam
gam çöker, bir köşede ağlarım,
Ağlamak kâfi gelmez, yar sinemi dağlarım,
Sanma ki
zaman durur, gider gençlik çağlarım,
Söylesene
bu vuslat, neresidir yasemen?
Yangın var
ciğerimde, kor oldum yanıyorum,
Pare pare
her yanım, od ile yunuyorum,
Kül bile
tutuşuyor, sanma ki sönüyorum,
Bu yüreğim
aşkının, şura’sıdır yasemen.
Bilirsin ki
istemem, sensiz doğan sabahı,
Kefen biçtirme
aşka, bende kalır günahı,
Anlarsın
elbet bir gün, Âdem’inin dergâhı,
İşte sen nerde isen, orasıdır yasemen.
Âdem Efiloğlu
Seslendirme: Mehmet Fikret ÜNALAN'a teşekkürlerimle.