Babilli kızıl Yoldaş/1



Gece yarısı yaklaştıkça

zaten cenk vardı
sessiz ruhlar aleminde

babilli nemrut ve göksel silüet
kralın üstün sıfatıyla

halkıyla dövüşürken


kralın gürültülü şenliği

davul olarak titriyorken
göksel silüet kral salonunda putları

okşarken, yılan başlı asası tutuştu


köleler ibadete dururken

kum ve dikenli sıralarda

göksel silüet tahtında oturuyordu


kırmızı şarap dolu kadehler boşaltıldı
kulları bağırdı, kuleyi sarstı zelzele
tapınak kutsanmıştı züğürt kralları geliyordu eşek üstünde…


silüetin gözleri köz kızılına büründü
mor üzüm şarabı aktıkça cesareti büyüdü

orak sallarken kabak tarlalarında

usta çekiç ile demir değil,kemikleri döverken ritimler,, tunç şaman yollardaydı 

ve haber iletti yüce kavime


ve körü körüne biat etti putperest kavim

cesaretli bir mankurt tapınağa sarıldı
günahkar babilli ve göksel silüet

piramit ve ok ile Tanrı'ya küfreden ikizler


o yaramaz züğürt kral ve yabani dilenci

uzunca  yere yıkılan kulenin tepesindeki

elmas ve zümrütleri aradılar biçare

nitekim niyet önemliydi…


köleler kalabalık ve alkış ve kalabalıklar
gururlu bir görünüme sahip silüet tanrı efendi, , efendileri

diye adlandırılan köpek başlı hükümdar ve elmas süslü asası…


köleler acele ile ileri geri dönerken

bir ordu gözüktü ufukta ateş mavisi

parlayan kutsal yansıma hilal yıldız,sancaklı

yiğit hakan ve 264/çeri süvari,,

toynaklar

toz dumana bürüdü yeryüzünü

gökyüzü Al rengine boyandı…


tanrı silüet tapınağa sığındı
ikiz Kral ile elle ele tahta oturuyordu
ağzında ağzına kadar dolu bir kutsal kadeh kızıl sıcak yaşam iksiri…


babilli nemrut ve orak ile ot biçen

çekiç ustası moskof yoldaşı o aceleyle
savaşçılara köpüklü şarap sunar

ve yüksek sesle çağırır:
affedersiniz sizin ben sonsuza denk

kölenizim…


ve cezalandırıcı yiğit kutlu hakan

ben bu tapınağın Kralı değilim!

halkın hizmetlisiyim…
yemin olsun en kısa sürede korkunç bir

gürültü ile başınıza yıkılacak tapınağınız

okyanus ötesi olsa da putlarınız ve kule nitekim gürledi söz ve yemin tutuldu

inlerine sızdı halkın adamı,,


ve züğürt Kral yandaşı günahkar babilli ile göksel silüet gizlice kaçarken

bir şimşek bir alev ve küllük
ve hakan kahkaha atarak kükredi
kral salonunda ıssız

huzur dolu sessizlik hakim oldu…


ve hatta uzun süre hiçbir ses çıkmadığı
için sihirbaz geldi, ama hiç kimse gülmedi duvara yazdığı çivi yazısı gülünçtü

duvara yazma yeteneği kısıtlıydı

alevleri saldı toz duman geri dönüşüm

şart,, bakır, kağıt, demir,, yapay sakız

çok değerli kan dolaşımını hızlandıran

ilaçlar cabasına…

ve gün ağarınca yorumlamak futbolcu asilzade

diye çağırdıkları mankurt köleye kaldı


ama  aynı gece sihirbazın düzenbaz olduğu ortaya çıktı  //ve mankurtlar uçtu

gölge oldu…

ve gürledi karşı devrim mazlum  halk

oturdu şenlikle hakkı olan tahtına

ve yiğit hakanı yücelti gönlünde ve taşıdı

en yükseklere hakanların hakanı adlandırdı.. 






Suskun //




( Ahmak Kralın Hikayesi başlıklı yazı Mikail Dede tarafından 11.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu