ÖĞRETMEN YETİŞTİRMEK
Eğitimci yetiştirmekten bahsederken eğitim
sürecinde; öğretme boyutunda öğretmen, öğrenme boyutunda da öğrenci akla gelir.
Öğrenen ve öğreten iletişimi karşılıklı öğrenme aşkı çerçevesinde gelişir. 1739
sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 43. maddesinde öğretmenlik: “Devletin
eğitim-öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir
uzmanlık mesleğidir.” şeklinde tanımlanmıştır. Peygamberlik mesleği olarak
bilinen bu kutsal meslek herkese göre apayrı tanımlar içerir.
Kendi evinde bir anne-baba, sokakta
amca-teyze, yayıncılıkta yazar-şair-araştırmacı-eğitimci, akraba çevresinde iyi
bir örnek şahsiyet, okul yaşamında müdür, kendi sınıfında da öğretmen olarak
tanınır bu özel insanlar. Her statüde farklı role bürünür lâkin öğretmen
kimliği kalbinde daha ağır basar belki de. Bir karne gününde yaşadığı duyguları,
cumhuriyet bayramındaki coşkusunu, ilköğretim haftasındaki heyecanını, mesleğe
ilk atandığı andaki masumiyetini yakından gözlemleyip gözlerinin içindeki o ışıltıyı
görebilmek gerek. O pırıltı ki bugün emanet ettiğimiz evlatlarımızı kendi
yavruları gibi koruyan bir candır.
Kolay değildir sabırlı olmak. Evinde bir
çocuğunu idare etmekte zorlanan ebeveynler halinden yakınırken, bir sürü sınıfa
girip binlerce öğrencisine sabırla göğüs geren branş öğretmenlerini
hatırlamalılar bir de. 1900’de yürürlüğe giren “Muallimlikte
Mesleki İhtisas Tesisine Dair Talimat” ile ilk kez bir öğretmenlik
tanımının yapılmaya çalışıldığı ve öğretmenlerin yetki, sorumluluk, haklarının
belirlenmeye çalışıldığı bilinmektedir.
Öğretme ve öğrenme süreci başı ve sonu
belirgin olmayan sonsuz çizgi gibidir. Hayat devam ettikçe ve ömür de oldukça
insanoğlu kendini bir emek ve çabalama eşiğinde hisseder. Bir harf öğretmekle
başlayan emek yolculuğu sabrın aşkıyla meyvelerini öbür dünyaya kadar taşır.
Millî Eğitimden bahsedildiğinde yahut eğitim-edebiyattan
söz edilince aklımıza Türk Edebiyatındaki şiirleri beğeniyle okunan şair Can
Yücel’in değerli babası, eski Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli YÜCEL gelir. Güzel
Sanatlar Genel Müdürlüğünü kurması, Opera Okulunu kurması, Milli Eğitim
Bakanlığı’nda Teknik Okullar Müsteşarlığı’nı oluşturması, Köy Enstitüleri
örgütlenmesini tamamlaması, dünya klasiklerinin tercümesi için Tercüme
Bürosu’nu kurması Hasan Ali Yücel’in ülkemiz adına en önemli hizmetleridir.
Hasan Ali Yücel (1897-1961) en çok da örgütçü kişiliği ile tanınıp isim yapmış
bir eğitimcimizdir.
Güzeldir eğitimci olmak ve yaptığı her bir
aktivite insana donanım katar. Öğretmen yetiştirmekten öğrenci yetiştirmeye,
dededen toruna giden bir kervan misalidir okuma aşkı. Kendini yetiştiren iyi
bir eğitimci; donanımlı, idealist bir öğretmen olur. Donanımlı ve aktif bir
öğretmen de kendisi gibi öğrenciler yetiştirir. Bir öğrencinin elinden tutmak
da topluma faydalı bir birey yetiştirmenin en güzel örneğidir ki verimli
neticeler sunar. Eğitmek, eğitilmek ve her daim üretken kalmak adına İYİ Kİ
EĞİTİM VAR!
21 Ocak 2017 - Cumartesi