Gidiyurum işte veran bağında.
Ne gül açtı ne çiçek umut dağında.
Ağır sınavlarla hasta düştüm yatağında.
Dünya bana hüzün düştü yaşarken bağında.
Kalka düşe yürüdüm yolarında.
Her gün biraz daha yıkılıyurum ömür duvarında.
Gurbetin adı yazılı hasret mektubunda.
Sılamda ayrı koydun gençlik çağımda.
Gurbete aklar çoğaldı siyah saçımda.
Bedenim gurbete ruhum sıla toprağında.
İkiye bölümüş gibi yaşıyurum dünya denen devranda.
Yoksuluk mecbur bıraktı düştüm gurbet yolarına.
Sıladan ayrılırken üzülürek kilit vurdum evin kapısına.
Gençliğim bakıyurdu kilit vurduğum kapının ardında.
Nereye gidiyursun der gibiydi doğup büyüdüğün bu toprakta.
Verilecek cevabım yoktu o kilitli kapının ardındaki anılara.
Gözlerim boğoldu yaşlara.
Sılanın hasreti yazlarımı çevirdi kışlara.
Tek umud vardı oda yazdan yaza.
Oda nasip olursa sılaya gitmek isteyen insana.
(
Hasret Yağar Dağlara başlıklı yazı
ÖNDER_34 tarafından
21.04.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.