Gezimizi bu yazýyla tamamlamaya çalýþacaðým. Ýstediðim gibi olmadý; ama imkanlar ancak bu kadar el veriyor. Salahaddin-i Eyyübinin makberini ziyaret ettik.

Selahaddin-i Eyyubi (1138 - 1193)

Baþarýlý Bir yönetici, cesur bir kumandan, ehli takva bir mümin idi. Aslen Tikrit doðumlu olmasýna raðmen Þam'da büyümüþ, iyi bir dini eðitim almýþtýr. Irak'ýn da medarý iftiharý olan Selahaddin-i Eyyubi, babasýnýn Kürt annesinin Türk olduðu rivayet edilmiþtir. Bir çok savaþta zafer elde etmesine raðmen onu tarihin altýn tahtýna oturtan en önemli baþarýsý Haçlý seferlerini tar-u mar ederek 88 yýl Frenklerin yönetiminde kalan Mescid-ul Aksa'yý esaretten kurtarabilmesidir. Irak'ýn Baðdat kentinde bulunan çapraz kýlýçlardan biri Saddam'ýn, diðeri Selahaddin-i Eyyubi'nin kýlýcýný temsil ediyormuþ. Dünya malýný pek önemsemeyen o müstesna þahsiyetten vefatýndan sonra irsiyet olarak sadece kýlýcý kalmýþtýr. Boþuna dememiþler "eþek ölür kalýr semeri, insan ölür kalýr eseri."

Takvasý, cesareti ,adaleti insanlýk alemine yeter. Hatta nice imparatorlarý bile kendine hayran býrakmýþtýr. Mesela hayranlarýndan biri olan Alman Ýmparatoru mezarý için özel bir sanduka yapýtýrýp göndermiþ fakat mezarýn açýlýþý uygun görülmediðinden dolayý mezarýnýn hemen yanýbaþýna býrakýmýþtýr.

Kahraman mý kahraman mertlik cesaret Onda
Kürt Türk kanýný taþýrken, baþarý itikadýnda

El alem hayran kalmýþ Onun ferasetine
Harrani himmet etmiþ Onun cesaretine

Ruhu dualar bulsun cennet ise mekaný
Dünya kimseye kalmaz Nebiyyi Ekrem hani

Tanýdýlar Ýlahý selam verdiler Nebiye
Zulüm etmediler yaþlýya ne kadýna ne sebiye

Yazarsam beyitleri inanýn yüzü aþar
Andýkça duygum kabarýr aþk kadehim taþar

Allah dostu bu zatý anlatmak ne haddime
Hak Teala buyurmuþ Ona Hüsnü Hatime

BÝNTÜZZEYNEP

Ruhu þad olsun, Allah taksiratýný af etsin, sevenlerini baðýþlasýn; inanýyorum ki insanlar iyi niyetle makberini ziyaret eder, Allah'tan medet beklerler. Ne var ki ileri derecede israfý andýran bir tarzda makamý techiz edilmiþ. Sedece makberinin kubbesi 5 ton altýnla kaplama olduðu ifade edildi maalesef, ayrýca bazý ziyaretçilerin duvarlarý ve yerleri öptüðüne de bizzat þahit oldum. Bu davranýþlar nefsin hoþuna gidebilir; ancak manevi açýdan moral verici davranýþlar deðil kanaatimce.
Akþamüstü Babüþþam adýnda uluslar arasý denebilecek bir restorantta akþam yemeði yedik zaten genel özelliðiyle Guinesse rekorlar kitabýnda yer almýþ bir özellikteydi. Safari otelde gecemizi geçirdikten sonra Pazartesi sabahý Medinetül Halit adý verilen Humus kentine doðru yol aldýk

HALÝD BÝN VELÝD

Evet evet Halit Bin Velit... O Halit Bin Velit ki Peygamber Onun için þöyle buyurmuþ “Halid Allah'ýn kýlýcýdýr, Eðilmez.” Bir rivayete göre bu hadisin manasý canlý kalsýn, tartýþmaya maydan vermesin diye kendisine þehadet nasip olmamýþtýr. Eðer þehit düþseydi müþrikler ve azgýn kafir daima eleþtiri için bunu kullanabilirdi þöyleki “hani Allah'ýn kýlýcý eðilmezdi” dolayýsýyla 200'ün üstünde savaþa katýlan vucudunda neredeyse mýzraðýn deðmediði yer kalmayan Halid Bin Velid yataðýnda biraz da içi buruk bir þekilde vefat etmiþtir. “Hey dünya hey kim diyebilirdi ki benim ölümüm korkaklarýn ölümü gibi olacak” þeklinde bir ifade tarzýyla hayýflanmýþtýr.

Zafer üstüne zafer kazanan Halit Bin Velit, ordu komutanlýðýndan alýnýnca bir nefer gibi ordunun içinde görevini yerine getirmeye devam etmiþtir. Humus'a Medinetül Halit denilmesinin sebebi Ýslam ordusu Humus kentine yaklaþýnca o günün Papazlarý almýþlar þehrin anahtarýný, çýkmýþlar Halit Bin Velidin huzuruna demiþler ki, “þu keskin zehiri içerseniz sana þehrin anahtarlarýný veririz” Hz.Halid besmele ile zehiri içer hafif bir kusma ile 1-2 saatlýk gerçici bir rahatsýzlýkla sýkýntýyý atlatýr.Bu vesileyle kan dökülmeden kavgasý gürültüsüz þehri fetheder ondan dolayý Humus'un diðer bir adý da Medinet-ül Halid'dir.

ÖMER BÝN ABDULAZÝZ

Emevi halifesi olup Adalatiyle dillere destan bu zata Ömer-i sani ünvaný da yakýþtýrýlmýþtýr. Anlatýlýyor ki istiþareyle kendisine Hilafet verilip öðle vakti bildirilince ikindi namazýnda saçýndaki aklar fark edildiði kadar arttýðý görülmüþtür. Bu sorumluluk duygusu aynen yönetim tarzýna da yansýmýþ ve hilafeti süresince arkasýnda kýyamete kadar hayýrla yad edilecek bir tarih býrakmýþtýr. Bu sürece ait birkaç misal arz edeyim.

Ýnsanlarýn huzur içinde yaþadýklarý için mahkemelere pek iþ düþmeyince bazý hakimler savcýlar: "pek bir iþ yaptýðýmýz yok acaba aldýðýmýz maaþ helal mý haram mý" konusunda endiþeye düþmüþler.

Zenginler zekatýný verebilecek fakir bulmakta zorlanmýþlar.

Hilafetten sonra bir süre valilik yapmýþ daha sonra da Kuran ve iman ilmiyle uðraþarak ders vererek ömrünü tamamlamýþtýr.

Kendisini para karþýlýðý zehirleyen adam ona geçmiþ olsuna gelince, yanýna çaðýrmýþ ayný miktarda kendisine para vermiþ ve demiþ ki, “Bu parayý götür o kiþiye ver, benim ölümüm baþkasýnýn parasýyla olmasýn, bir de buralarda görünme Müslümanlar duyarlarsa seni öldürürler” ne kadar asil bir davranýþ deðil mi?

Halifeyken, bir akþam lambanýn gazý biter misafir deðiþtirmeye kalkýþýr “aman aman ne yapýyorsunuz ben ne güne duruyorum” der. Biri hizmetliye seslenir kendisi diyor ki “rahat býrakýn onu þimdi yatmýþtýr” lambayý doldurduktan sonra diyor ki on dakika önce Ömer'dim þimdi yine ayný Ömer'im” Allah ondan razý olsun…. Hangi birini anlatayým Mekaný cennet olsun.

Ayrýca Hz.Muhammed (a.s.) Efendimizin mübarek ayak izini ziyaret ettik, Zekeriya aleyhisselamýn camisine gittik kabrine selam ve dua gönderdik, bir süre Haleb'i gezdikten sonra otantik bir lokantada akþam yemeði yiyip salavat ve dua eþliðinde Türkiye'ye doðru yola çýktýk...

Ýnþallah baþka bir hayýrlý yolculuk daha nasip olur böyle güzel bir ekiple. Tüm ekip arkadaþlarýma selam ve hünmetlerimle... Okuyucularýma da yazýlarýma gösterdikleri ilgiden dolayý teþekkür ederim.
e.kaya