Bir dini hikaye (kıskanç komşu)


Bir zamanlar bir yerde Salih bir zat yaşardı
Geçimini helalden kazanmaya koşardı


Ahlakı çok güzeldi faziletli kişiydi
Yaşadığı beldede İslam’ın güneşiydi


Vefat etti karısı, boyun eğdi kadere
Dedi kendi kendine aşılır bu badire


Yaşı kırktı yeniden talip oldu bir kıza
Tekrar evleniverdi o gösterince rıza


Yuvayı kurmak için başladı yeni baştan
Zerre korkusu yoktu hayat denen savaştan


İlk zamanlar genç hanım beyine hürmet eder
Görünürde hiç yoktu ne hüzün ne de keder


Fakat o mahallede kıskanç bir dul yaşardı
Onları öyle mutlu gördüğüne şaşardı


Fırsat buldukça der ki varaydın bir zengine
Ah benim bahtsız kızım varamadın dengine


Genç hanım cevap verip der ki ne söylüyorsun
Ben kocamdan razıyım halimden görüyorsun!


Bu kez kadın adamı fazlasıyla metheder
Böylece genç hanımın yüreğini fetheder


Der kızım yaşı kırktır sen de yirmisindesin
Görüyorum devamlı hep onun emrindesin


O altmışı bulunca sen kırka varacaksın
O zaman hastalanır başında duracaksın


Sen ne kadar güzelsin istikbalini düşün
Saçların ağarmadan ilerlemeden yaşın


Senin güzelliğini görenler aşık olur
Vardığın yer karanlık olsa da ışık olur


Peki der zavallıcık bu iş nasıl olacak?
Benim istemem ile yuva mı yıkılacak?


Der kızım sen kocanın karşısına çıkıver
Ne varsa kır, parçala her tarafı yıkıver


Dünya üç günlük dünya kızım yaşamana bak
En tezi bu gün başla ondan boşanmana bak!


Genç kadın tamam dedi bir plan kuracağım
Evinde neyi varsa hepsini kıracağım


Derken kadın başladı eşyaları kırmaya
Kocası sabırlıdır lüzum görmez sormaya


Her gün bir şeyler kırıp kocasına bildirir
O der canın sağ olsun daha yenisi gelir


Evde bir şey kalmadı savuracak kıracak
Genç kadın karalıdır eşinden ayrılacak


Otuz yıllık ibrikti geride kalan malı
O da helâ ibriği şimdi onu kırmalı


Evet onu da kırdı akşam söyleyiverdi
Kocası duyar duymaz ona ağlayıverdi


Onun ağlamasına hayret etti genç hanım
İbrik için ağladın buna sıkıldı canım


Nihayet kadın sordu niçin böyle ağlarsın?
Her şeye sabrettin de şimdi neden çağlarsın


Ah hanım bilmez misin ah edip yandığıma
Bir bilsen o ibrikten nasıl utandığıma!


Otuz yıldır o ibrik gördü mahrem yerimi
Artık çok utanırım alsam başka birini


Yoksa değeri ne ki elli ibrik alırım
Korkum şimdi utanıp taharetsiz kalırım


Genç kadın gafletinden o arada uyanır
Beyinden özür diler ettiğine utanır


Der daha karşı gelmem itaat edeceğim
Şükür gerçeği gördüm Hak yoldan gideceğim


Şair Mikdat Bal


( Bir Dini Hikaye (Kıskanç Komşu) başlıklı yazı Mikdadi tarafından 3.06.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu