Çelişki şuydu. Yeni olanı eskiye göre anlıyordunuz. Bu durum
yeni olanı, eski bilinene göre tarif eden anlama oluşuyla; doğru bir süreç
iken; eski olan yeni olanın kontur ve boyutlarıyla bire bir örtüşemez. Kişi
yeni olanı eskiye göre, kırpar. Yeni üzerinde, eskiye göre olan kırpmalar
nedeniyle yeni olan eski olana göre olur. Ve yeni olan eski olana göre anlaşılmaz
da olur.
Yeni olandan eski olana göre yapılan örtüşmez olanın kırpmalarıyla
yeni olan; eskiye göre kayıplar verir. İşte
bu kayıplar nedenle yeni olanın eskiye; eski olanın da yeniye karşı dirençleri
artar. Eski olan da bu dirence karşı, kendi kafa putunu koyması ile yeniye direnir.
Oysa örtüşmez noktalar fark edilip; fark
kavrandığında yeni bilinç ortaya çıkacaktı.
Şeyler elbet bir referans nokta kıyasıyla anlaşılır.
Referans noktaları da daha öncesinden bilinen deyimlerdir. Yeni olan eski ile örtüştürülür.
Örtüştürülen kıyaslama içinde önce olanda sonraki olana doğru bir anlam geçişli
değişme ve yansımalar olur. Sonra olandan da, önceki olan arasında örtüşen
kısımlarıyla birlikte bir anlam geçişli değişme ve yansımalar olur.
Böylece eskisi, yeniye göre değişimleriyle kullanılmış
olurken; yeni de eskiye bağlı nedenle (geri bağlanımla; geri beslenilme yasalarıyla)
kesikli sürekli olan bir sonuçla, yansıma ve belirmeler verir.
Örtüşenden anlamla, değişmelerin geçişleri olası olur.
Örtüşme olmayan kadarla eski üzerine yeni inşa olanlar da, farktır. Farkı fark
ederken bir paradoks oluşur. Kendi olan şey; bir enerji durumudur. Kendi olan
şey, süredurumla bir enerji biçimidir. Aynı zamanda da, kendi olan şey kendi
üzerine kendi etkimeli bu durum olmasının içinde de, bağ enerjili depo olmanın boyutudur.
Kararlı ve dengeli durumlar; en az enerji sağlamalı durumlardır.
Hem aynı oluşla var kalmak isterler. Hem de bu var kalışı pozisyonlarını en az
enerji harcamasıyla sürdüren durum olmanın süreçleridirler. Süreç en az enerji
harcar durumuyla var olanı en az bağ enerjisiyle tutan akış enerjisini harcarlar.
Yani ısı kayıplarını, terlemelerini, atıklarını oluşma gibi süreçlerle
dönüşürler.
Harcanan, dönüşen enerji yerine konulmadıkça o kararlı
dengeli yapısı korunamaz. İşte zorunlu bir en az devim durumu olan kararlı yapı
durumuna biz; sıfır skala deriz. Sıfır skala devim zaman ve mekânın sıfır
olması anlamına değildir aksine sıfır nokta dahi fıkır fıkır kaynama olmakla skala
nokta da en az enerji düzenleşim süreçleri içinde oluştur.
Skala nokta; geçmişi ve şimdisi ile ilişki bağı içinde olan
boyut durumun sentez ilişkileridir. Yani bir önceki tekil durumuna çözülüp
çökmemesinin de sabitesidir. Şeyler; bütün olana göre kesikli sürekli olmakla
kararlı olurlar. Şeyler kararlı olan bu durumlarıyla, hem kendi olmak isterler.
Hem de kendisini bir arada tutan bağ enerjisini harcamalarıyla
çevreden yenden ve yeniden kayıp ettikleri enerjiyi sağlamak zorunda olurlar. Bu
sağlayışlar içinde o şeyin kendi kalmak isteği olan sürüşlü durum, o şeye hayli
pahalıya mal olan bir çaba ve yorulma olacaktır.
İşte kişiler (şeyler) bu fazla çaba ve yorulma olan sağlasan
gayretinden kaçınma stratejisi uygularlar. Kaçınma stratejisi en az düzey ve
düzlemin enerji sağlama düzey ve düzlemi olmakla kararlı oluştur. Şeyler bu
kararlı yapı içinde kalma eğilimi gösterirler. Kısaca skala durum da enerji düzenlenişledir.
Parçalı enerjinin ya da parçalı benci durumla kişiler; en az
enerji düzenleşimle olan işlev sentezle kalmak ister. En küçük boyutuyla kalmak
isterler. Bu istekler her yeni durumuyla yeniden karşımıza çıkarlar. Karşımıza
çıkan bu durum bizde bir çelişki ve firen ilişkisi olan sürtünmeleri ortaya
koyarlar.
Eski olanın yeni olana göre yapılan kıyaslıları sırasındaki
sürtüşen girişmeler örtüşmeyen farkı, anlayıp anlamama süreçlerini oluşurlar.
Girişme içindeki yapının kararlı durumda kalma eğilimi size göre firen etkisi
(paradoks) oluşla ortaya çıkarlar.
Yeniden ve yeniden sağlama ilişkileriyle yapı büyür. En az
durumla enerji girdisi olmakla da yapı gelip geçici çeşitli sıçrama noktalar
içinde kararlı olur. Ne yapının büyümesi kendi keyfine göredir. Ne de yapının
kararlı düzeyde kalması kendi keyfine göredir.
Büyüyen; içine enerji girdisi yapan işlev süreçler üç
boyutlu zamanların hacmi olmakla artarlar. Buna karşın karşı durumda kalan zarf
düzey ve düzlemin iki boyutlu yüzeyi de iki boyutla artar. Yani burada iki kat
aratan yüzey alan gerilimiyle üç kat artan iç hacim gerilimi arasında doğan paradokslar
vardır. İç hacim ve dış yüzey gerilim farkından ötürü büyüyen yapı
parçalanmakla yeni bir denge firen süreci içine girerler.
Öznel yapılar bir bilinç durumuyla yeniden ve yeniden inşa
kuralı nedeniyle; ithalce yeni bir enerji girdili yorulma içinde olur. Yeni girdinin
yorulması içinde olan özne; yeni bilinç düzeyine göre boşluk devinmeli eylem
alanını açıp; kendisini; farklı bir boyut konumlu, enerji sağlama düzeyi içine,
girdirir.
Özneli bilinç olan bu düzey kendisini korumak için yeniden
ve fazla bir enerji girdisi yapmanın büyüme ve parçalanma süreçleri içinde
sokar. Yeniden büyüme ve parçalanma süreci içinde olan bu akış, yeni bir sıçrama
yapıp; yeni bir enerji durumuyla kararlılık düzeyine geçmiştir.
Yeni durum bir önceki ölçek değerli (skala değerli)
kararlılık durumun aynısı değildir. Bir önceki skala durumun düzey düzlem duygu
ve düşüncesi içinde kalan kişi, en temel kararlı düzlemle kalan kişi olur. Bu
durumdaki kişinin anlama bilinç düzeyi geridedir. Geride olan bu düzey, ileride
olan duruma göre kafa putları düzeyinde skala olmakla anlam edilir. Oysa yeni
durum da yeni bir skala düzeyi olacaktır
Kişi kararlı kaldığı geri skala düzeyi ile put anlayışlı
seviye içinde kalan kişi olur. Kişi bu haliyle pasiftir. Sıçrama yapmakla yeni
kararlılık düzeyi inşa eden özne bilinçli kişimiz de, yeni işlev bağıntılı
anlama, durumları içinde olmakla; git gel yapan denge süreçleri içinde hem
kararlı olacaktır, hem çok aktif olacaktır
Aktif olan öznellik bu pasif hale göre çok farklı bir
kulvarın denge ve kararlılık düzeyi içinde olur. İşte bu aktiflik kadar fark
gerinin ileriyi anlayamaması olur. Aktif olan ilerinin de geriyi anlaması olur.
Yani ileri olan geriyi bilir. Ama geri olan ileriyi bilmez olmakla yeni bir
paradoksu ortaya koyarlar.
Farkı fark etmeme paradoksu gibi; farkı fark edenle, farkı
fark etmeyen arasında da bir paradoks (çelişki-zıtlık) oluşur. Farkı kavrayıp
bilinç ortaya çıkaramama durumlu kişimizde eski olan ile yeninin örtüşmeden kalan
kısımları arasındaki paradokslarda kırpma yapmalar yaşanır.
Kırpılan kısım yeni olan fark durumdur. Kırpılan kısımlar,
yeni düzlem içindeki eski duyuşlu kişimizin iç dünyası içinde kişi boyutlu kara
delikleri oluşur. Bu kara delikler kişimizde kör noktalar olur. Kişi
içselindeki bu kara delikler kişideki çekim etkisiyle sürecin okunma anlam ve
evrim çizgilerini ele verir.
Eski içinde yeni olan kırpılmıştır. Ama örtüşen noktalara da,
eskinin kendisinden yansımalar geçer. Yeninin kendisinden eski içine geçen kimi
yansımalar kırpılma nedeniyle; eskinin içinde yeni olanı veremez olmakla; eski
içindeki yeni yansımalar anlaşılmaz bir ucube bir gölge yansımaların soyut
anmalarına dönüşür.
Böylece eski içinde bulanıklık noktalı, belirsiz, tedirgin
edici durumlar oluşur. Yontu olan put, kişiyi bu bulanıklıktan kurtulmanın
somut şeklidir. Gizli olan, tedirgin eden belirsizliğe karşı açık ve meydanda
olan somut durumun meydan okumasıdır, put.
Yeni durumun gölge yansıma vermesiyle eski olanın içinde
ucube durum olur. Eski içine geçen ucube
görünümlü süreç bu kırpılma nedenle yeniyi oluşamayan kısmı kadarla; eski
içinde kara delik türü boşluk devinmesine dönüşür.
Kara delik türü olan etki yeni olanda geçişen etki olmakla
boşluk devinmesi ortaya koyar. Boşluk devinmesi içinde anlam oluşamaz. Anlamı
oluşamayan hol (boşluk) devinmesi eski olan içinde okunamaz. Yararlanılamaz. Ama
o hol devinmesi fazladan bir enerji kullanması olmakla yeniden tedirgin edici
olur.
Kara delikler eski içinde bu etkileri ele verir. İşte bu yeni
olanla eskiye geçişmiş olan yansıma eski olan tarafından kırpılması nedeniyle,
yeniyi de ele veremez. Yeniyi de ele veremeyen yansımanın kalıntısı eski olan içinde
karadelik etkisidir. İçinde karadelik
etkileri taşıyan düşünce putları bu haliyle dahi düşünce putlarının geçmişi ve
şimdisi hakkında bize bilgi akışı verir. Böyle olmakla mutlak zorunludur.
Bunlar işin zorunlu, doğal ve teknik oluşla bilimsel kısmıdırlar.