Sen gidince, ardında boynu bükük kaldı güneş
Dalgalar kayaların bağrını dövdü öfkeyle
Kirpiklerimde puslu bir sabah
Gözyaşlarımla buluştu
Uzaklara dalınca gözlerim
Selamlar yolladım gittiğin şehre
Yoktu dostluğun,gülümseyişin yoktu
Şarkılar susmuştu hüznün dudaklarında
Yıldızlara uçmuştu söylediğin her hece
Anmıştık seni bilmem kaç kez
Ben ve mehtaplı sularda yıkanan gece
Güzel başının yastığa düştüğü saatlerde
Özlenmiştin yüreğimde sessizce
Sen bilmezdin hiç;
Eylül gülümserdi ağustos ellerinde
Ateş böceklerinde uyanırdı temmuz
Tebessümler bırakırdım görmesen bile
Yürüdüğün ıssız caddelere
Eve döndüğün akşam saatlerinde
Çalınmış gecelerimin sürgünlerinden
Yalazlanırdı tutkuların ateş rengi
Dökülürdün siyah perçemlerimden
Özlem dolu saatlerde yelkovandın sen
Ne gelmeyi bilirdin
Ne beni ben gibi sevmeyi
Bakabilseydim keşke gözlerine
Hazanlardan çok önce
Avuçlarımdan bahar dökülürdü şüphesiz
Ve severmiydim bir çiy tanesini, söyle
Tanrıdan böyle izinsiz...
Yasemin Göksel
(
Sen Gidince başlıklı yazı
YaseminGÖKSEL tarafından
6.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.