Gül yüzlü, mavi gözlü çocuk
Eren
On beş yaşında
Yok yok, artık on beşinde değil sonsuz yaşında
Fındık toplamış bir gün önce
Maçka’nın sisli
Yeşile kesmiş yaylasında
Daha o yaşta
Yüreği vatan sevgisiyle dolu
Dönerken evlerine
Tek katlı, sıvasız tuğla yapılı bir başka evde
Bu vatanı, Güneydoğu’yu
Kana bulayanlardan
Güzel yurduma kin duyanlardan
Görmüş birkaçını
O soysuzlar da
İyi anlamış olacaklar ki o başımıza bela olan
“Açılım”ı
Açılmışlar Trabzon’a kadar (!)
Ekmek çalmaya
Ellerinde
Kan kusan silahlar
Hemen koşmuş Eren
Askere
Onlarla birlikte gelmiş insanlık düşmanı, vatan düşmanı kanlıların
Olduğu yere
Çok asker şehit verdik yıllar içinde
Ama
Kökü bir türlü kurutulmayan
Bu soysuzlar
Bu sefer de
Bir yiğit askerle birlikte
Kıydılar
On beş yaşındaki
O güzel çocuğa
Güzel yüzlü Eren’e
“Biri
de çıkıp demiyor ki, Eren iyi ki varsın”
Diye yazmış
Eren
Şimdi öyle desek neye
yarar
Keşke sana kıymasalar da
Yaşasaydın
Ben de böyle anmak istedim
Eren’i
İçimi döktüm
Yazdım, gönlümden dilime
geleni
…………………………………………………………..
Numan Kurt
13 Ağustos 2017