Başının
belasıdır nisanın
Bir dolu
aşk kalabalığı
Bulutla
iç içeyken doruk
Yağmur aşar
ya figüranlığı
Sevesi tutar
mı tutar onca insanın
Bulurlar güya
malum samanlığı
Belki de
güneşin içi kavruk
Sabaha
ilk ses hep ezanın
Varsa
yoksa şiirlerin delikanlılığı
Mısralar
umurunda mı ki ıslananın
Bu şairler
apayrı bir uyruk
Unutulur
gider mehtabın yavanlığı
Adı
çıkmış ya hazanın
Bin
dizede bir kulağı
Rüzgâr
bildiğin başına buyruk
Nedense gecesi
zifir karanlığı
Kahrı ne çoksa
kaç nazanın
Neyse şu gözyaşına aldandığı
Hani
eylüller mi hepten buruk
Nasıl bir
tadı oluyorsa o ezanın
Bizimkisi
yarım asır sıradanlığı
Siz hemen
üstünüze almayın
Yaprağımız
savruk mu savruk
Hatıramız
yüz parça eski bir yalanın