1
Herkesin bir selamı var; Osman beyim!
Kimi, güneşe; kimi, yıldızlara
Kimi, dağlara taşlara
çakar selamını
Bizler, ezelden ebede ;
Mağripten maşrıka
Çaktık "Aleyküm Selam" kaşlarını
Selam yurdumuz: galu beledan Osman beyim !
Miladına tutkun müsteniden;
Kıyametine vurgun müttehiden
Bilinir ki; Ahkâm-ı ezeliyye;
Ahkâmu'l Hakim-den !
Ne kararlar yazıldı; o günden bugüne, Osman beyim !
Türküsü kızılelma; İstiklali hilal olanlara
Miladı sen kıldık zaferlere
Senden /öncesi / sonrası:
Nice görk, nice görkemler düştü obalara
Dosta yağmur;düşmana yıldırım oldular
Dağıldılar ovalara;
Tengri dağlarının çocukları
Bedrin aslanları gibiydik; küffar elinde Osman beyim !
Malazgirt den Çanakkaleye
Ne fermanlar yazıldı ;
Hâk kapısında erlere, erenlere
Şütçü imamdan, süt kuzusu binlercesine
Tarih yazdık Çanakkalede ;
Kut'ül amere de
Yeniden doğduk küllerimizden bugüne
Hayır ve şerleri , gören görüyor
Hangi gadayla sallanır hakimiyet; biliyor
İzdüşümünde inişler ve çıkışlar
Gelişler ve gidişler
Ve, hesap kesimi : Levhi Mahfuzda !
İşleniyor birer birer imansız cürümler
Günü geldiğinde ; çiziyor, yolun sonunu,
Kayıtsız ve şartsızlığın şartlarını
Hakkın bir vaadi vardır; "ilelebet" Osman beyim !
Feth-i Mübin :
Hikmetindedir her mümin
Her yüzyılda bir Başbuğ doğar;
Seher yelinde !
Yaradılış hükümleri : Su götürmez bir Ahmeş
Ne batar; ne söner; hakimiyetindeki güneş !
Atalarına evlatlarına can fedadır Osman beyim !
O ki müjdelenmiş bir ümmetin fendiyiz
O ki parçalansakta yok olmayan bir " ırkın afadıyız"
Bölük bölük tefekkür de; Secde-i şükür
deyiz
İslamsız vatan ; Vatansız İslam
düşününülemez der; !
Şahadeti : ceddinle gönülden gönüle içeriz !
GÜL ESEN
Ahkam-ı ezelliye=başlangıcı bilinmeyen
hükümler
Ahkâmu'l Hakimi0 Hükümdarların hükümdarı
(Allah)
Müsteniden= dayanarak
Müttehiden = birlikte
Ahmeş= ince dakik
Feth-i Mübin= parlak zafer