Zaman koşup duruyor
etrafımızda.
Soluk soluğa bir
yangın
Soluk soluğa feveran
Sanki acı değil
içimizi böyle kavuran
Hasretin bizatihi
kendisi…
Gel sevgili
Yol uzun
Yollar uzun
Etrafımızı sarmakta
çocuksu arzular
Yol üstü hayaller
biriktirdim gülüşlerimde
Gel, beyaz bir gonca
gülde
İnşirah eyle
Parmaklarını
kanatmadan…
Sınırları çiziyoruz
nefesinde
İbadet vaktine
çağırıyor ezan
Sesimiz sonsuzluğu
yıkıyor
Sesimiz uzak
diyarlarda heyecan
Ne fark eder gittiğin
yer olsa da Fizan…
Kelimeler düşüyor
günlüğüme
Bakıyorum hepsinde
senin adın
Senin adını öpüyor her
defasında sayfalar
Kalem yazmıyor bir
türlü içinde sen yoksan…
Başını camlara vuran
Yağmur damlalarında
buğu buğu sözcükler
Dalıp giden gözlerinde
vuslat çağrısı
Aşka vuruyor aynadaki
sessizlik
Kırmızı beyaz gül
üzerinde…
Ah sevgili
Gidiyorsun
Afili bir yalnızlık
bırakıp koynuma
Hayatla cebelleşiyorum
Ne olur
Mıh çakar gibi çivile
adımı günlüğüne…
Âdem Efiloğlu